Pages in topic: < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16] > |
Off topic: Osmanlıca - Türkçe kaynaklar, Cumhuriyet boyunca Türkçenin serüveni, Günümüz Türkçesi... Thread poster: Adnan Özdemir
|
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER " Atatürk’ün Matematiğe ve Geometriye Kazandırdığı Terimler" | Dec 19, 2014 |
--Alıntıdır-- Atatürk’ün matematiğe olan ilgisi üstün zekası ve yetenekleri ilk olarak matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendi tarafından keşfedilmişti. Atatürk askeri öğrenimi süresince matematikle sistemli bir şekilde ilgilenmişti.İlerleyen zamanlarda da bu ilgisi devam etmiş önce “geometri” kitabı yazmış, sonra Sivas’da bizzat geometri dersi anlatmıştı. Bu kitap, ilk kez 1937 yılında, Geometri öğretenlere ve bu konuda bi... See more --Alıntıdır-- Atatürk’ün matematiğe olan ilgisi üstün zekası ve yetenekleri ilk olarak matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendi tarafından keşfedilmişti. Atatürk askeri öğrenimi süresince matematikle sistemli bir şekilde ilgilenmişti.İlerleyen zamanlarda da bu ilgisi devam etmiş önce “geometri” kitabı yazmış, sonra Sivas’da bizzat geometri dersi anlatmıştı. Bu kitap, ilk kez 1937 yılında, Geometri öğretenlere ve bu konuda bilgi isteyenlere kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca yayınlanmıştır. Atatürk bu eserde günümüzde kullandığımız terimleri türetmiştir. Taksim BÖLME Haric-i Kısmet BÖLÜM Kabiliyet-i Taksim BÖLÜNEBİLME Zarb ÇARPI Mazrup ÇARPAN Mazrubata Tefrik ÇARPANLARA AYIRMA Muhit-i daire ÇEMBER Tarh ÇIKARMA Amudi DİKEY Gaye LİMİT Aşa’ri ONDALIK Kat’ı Mükafti PARABOL EHRAM PİRAMİD Menşur PRİZMA İhtisar SADELEŞTİRME Suret PAY Mahrec PAYDA Hatt-ı Mümas TEĞET Bu’ud / boyut kaaide / taban seviye / düzey mekan / uzay ufkî / yatay mukavves / eğri satıh / yüzey şâkulî / düşey hat / çizgi Kutur / çap amûd / dikey faraziye / varsayım nısf-ı kutur / yarıçap va’zîyet / konum mahrut / koni kavis / yay mustatîl / dikdörtgen müsavi / eşit muhit-i daire / çember muhammes / beşgen müştak / türev mecmû / toplam mesâha-i sathiyye / alan zâviye / açı nisbet / oran tenasüb / orantı re’sen mütekabil zâviyeler / ters açılar zâviyetân-ı mütevâfıkatân / yöndeş açılar kaim zaviyeli müselles / dik üçgen şibh-i münharif / yamuk müselles-i mütesâviyü’l-adlâ’ / eşkenar üçgen müselles-i mütesâviyü’ssâk eyn / ikizkenar üçgen dılı / kenar muvazi / koşut menşur / prizma hattı mail / eğik veter / kiriş re’s / köşe zaviyei hadde / dar açı hattı munassıf / açıortay muhit / çevre murabba / kare Atatürk ve Geometri Çalışmaları Türk Dil Kurumu başuzmanı olan ve kendisine Mustafa Kemal tarafından Dilaçar soyadı verilen Agop Dilaçar a göre; Geometri kitabını Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, 1936 – 1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe sarayında kendi elleriyle yazmıştır. Askerlik ocağından gelen Atatürk aynı anda büyük bir eğitimci de olup yurdun kültür sorunlarıyla da fazlasıyla ilgilenmiştir. Tarih boyunca yabancı ülkelerde büyük sanını kazanan asker devlet başkanları, uluslarına eğitim alanında da önderlik etmişler, kendi kalemleriyle eğitici yapıtlar meydana getirmişlerdir. İngilizlerin büyük Alfredi(Alfred the Great, 849-899) ve Almanların büyük Friedrichi(Freidrich der Grosse, 1712-1786) bu gerçeğin iki büyük kanıtıdır. Geometri kitabının kapağında önemle belirtildiği üzere, Atatürk ün bu yapıtı, geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca neşredilmiştir. Kapakta yazar adı yoktur, fakat yazının ruhu ve tutumu, onun Atatürk ün elinden çıkmış olduğunu apaçık gösterir. Geometri, eski terimle Hendese, eğitim sistemimizde önemli bir yer tuttuğu halde, terimleri çok ağdalı ve çapraşıktı. Arapça ve Farsça okul programından kaldırılmış, fakat Arapça üzerine kurulmuş olan terimler kalmıştı. Örneğin, müselles-i mütesaviyül adlayı hangi öğrenci anlayabilirdi ki. Atatürk, öğrencinin anlayış yolundaki tıkanıklığı açmak için bu terimi eşkenar üçgene çevirdi. İşte bu 44 sayfalık küçük kitapta boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi terimler hep bu amaçla Atatürk tarafından türetilip daha sonra da Türkçeye yerleşmişlerdir. Atatürk eleştirileri daima memnunlukla karşılamış ve ortaya koyduğu yeni sözcük ve terimlere bir deneme hakkı tanıdığını belirtmiştir. Amacı daima daha uyguna doğru ilerlemek olmuş, önerilen değişiklikleri akla uygun görünce hemen benimsemiştir. Atatürk ün ortaya koyduğu terimlerden birkaçı bugün kullanılıştan çıkmış, yerlerini daha uygunlarına bırakmışlardır. Tümey açı yerine tümler açı, bütey açı yerine bütünler açı bunlara örnektir. Mustafa Kemal ilke insanı olduğu için bunları hoş görmüş, hatta sevinmiştir de. Yeter ki ortaya koyduğu ilkeler sarsılmasın ve yine zaviyetan-ı mütekabiletan-ı dahiletan ( = içters açılar) gibi terimlere dönülmesin. -------------- Kaynak: http://www.ataturkum.com ▲ Collapse | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER "Türk Tıp Dili Niçin Özleştirilmelidir?" | Mar 20, 2015 |
-Alıntıdır- Yazan: Nidai Sulhi ATMACA --------------------------------- . . . "Tıp terimleri Türkçeye dayandırılmaz, Türk dilinin kendi varlığından oluşturulmazsa, bilimler kavranamaz, kolayca sindirilemez. Dolayısıyla da bu bilimlerin anlaşılması uzun zaman alır. Her kuşak, bilime ayıracağı zamanın büyük bir bölümünü o bilimi anlamaya çalışmakla geçirir; bilime yeni şeyler katma imkanını elde edemez; çünkü öğrenmek... See more -Alıntıdır- Yazan: Nidai Sulhi ATMACA --------------------------------- . . . "Tıp terimleri Türkçeye dayandırılmaz, Türk dilinin kendi varlığından oluşturulmazsa, bilimler kavranamaz, kolayca sindirilemez. Dolayısıyla da bu bilimlerin anlaşılması uzun zaman alır. Her kuşak, bilime ayıracağı zamanın büyük bir bölümünü o bilimi anlamaya çalışmakla geçirir; bilime yeni şeyler katma imkanını elde edemez; çünkü öğrenmekten, icat veya keşfetmeye geçemez. Başka dillerin terimleriyle bilim öğrenmeye kalkan milletler, kendiliğinden bir şey yapma yeteneğinden yoksundur. Çünkü kendi dilimizden olmayan terimi önce söylemeyi, sonra ne demek olduğunu ve özel konusundaki anlamının ne olduğunu kavramak gerekir. Kavrama işi geciktikçe, o bilime katkıda bulunma imkanı da o kadar gecikecektir. Bunun canlı örneklerini yakından gözlemiş biri olarak, İstanbul Tıp Fakültesinde çalışırken, uzun yıllar öğretim üyeliği yapmış bir profesörün kalın barsağın ışınsal pipe - line görünümünü pipo yolu diye ifade eden, diğer yandan 17 yıl Amerika’da kaldıktan sonra Türkiye’ye dönüp doçentlik (bilgihanlık) dil sınavında İngilizceden Türkçeye veya Türkçeden İngilizceye doğru çeviri yapamadığı için başarısız olan öğretim üyelerinin varlığına tanık olunmuştur. 1997 yılında Antalya’da yapılan Ulusal Gastroenteroloji Kurultayında sindirim hastalıklarındaki terimlerin Türkçe karşılıklarının ne kadar bilindiğini araştıran bir yazılı soruşturma sonunda görülmüştür ki, Türkçe tıp eğitimi yapan öğretim üyelerinin %96’sı yabancı tıp terimlerine Türkçe karşılık gösterememişlerdir. Pankreas (Uykuluk)’ın, ileus (kıvrılmak) ile ilintili, ileum (Kıvrım barsak) ve jejunum (Boş barsak)’un değil Türkçesini bilmek, bunların Türkçesi olabileceğini dahi düşünememişlerdir." .... Yazının tamamına buradan bakılabilir, kaynak: http://guncel.tgv.org.tr/journal/56/pdf/100300.pdf ---------------------------------------------------------
[Edited at 2015-03-20 19:57 GMT] ▲ Collapse | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER Dil Derneği Türkçe Sözlük | Mar 25, 2015 |
TDK'nin basılı Türkçe sözlüklerine alternatif arayanlara Dil Derneği'nin Türkçe sözlüğünü hararetle öneririm. Bende en son 2012 Ekim baskısı var. 1792 sayfalık güzel bir çalışma. Derneğin başka yayınları (yazım kılavuzu vb.) da var. Ödemeli olarak satın almıştım ben. Şu anki satın alma seçeneklerini bilemiyorum... Kamu yararına çalı�... See more TDK'nin basılı Türkçe sözlüklerine alternatif arayanlara Dil Derneği'nin Türkçe sözlüğünü hararetle öneririm. Bende en son 2012 Ekim baskısı var. 1792 sayfalık güzel bir çalışma. Derneğin başka yayınları (yazım kılavuzu vb.) da var. Ödemeli olarak satın almıştım ben. Şu anki satın alma seçeneklerini bilemiyorum... Kamu yararına çalışan bir dernektir. http://www.dildernegi.org.tr/
[Edited at 2015-03-25 13:36 GMT] ▲ Collapse | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER "Kıbrıs Ağzı" | Apr 29, 2015 |
--Alıntıdır-- KIBRIS AĞZININ ETNİK TABANI Türk dilinin Kıbrıs adasında varlığını, mevcut bilgiler ışığında, adanın Osmanlı devleti tarafından 1571 yılında fethine kadar götürebiliyoruz. Fetihten hemen sonra başlayan iskân faaliyetlerini gösteren belgelere baktığımızda, adaya ilk göçlerin orta Anadolu bölgesinden yapıldığını görüyoruz. Başbakanlık arşivinde kayıtlı 1572 yılına ait Mevkufat defterinde ilk göç yerleri ile ... See more --Alıntıdır-- KIBRIS AĞZININ ETNİK TABANI Türk dilinin Kıbrıs adasında varlığını, mevcut bilgiler ışığında, adanın Osmanlı devleti tarafından 1571 yılında fethine kadar götürebiliyoruz. Fetihten hemen sonra başlayan iskân faaliyetlerini gösteren belgelere baktığımızda, adaya ilk göçlerin orta Anadolu bölgesinden yapıldığını görüyoruz. Başbakanlık arşivinde kayıtlı 1572 yılına ait Mevkufat defterinde ilk göç yerleri ile göç eden aile sayısı şu şekilde verilmiştir: Aksaray 225, Beyşehir 262, Seydişehir 202, Endügi 145, Develihisar 197, Ürgüp 64, Koçhisar 88, Niğde 172, Bor 69, Ilgın 48, İshaklı 87, Akşehir 130. Daha sonra Akdağ kazasından 84, Bozok kazasından 134 göçmen bunlara ilâve olarak kaydedilmişlerdir (Orhonlu,94:91,97). Yine 1572 yılına ait İç-il (İçel) sancağının kazalarından iskân için gönderilenlerin kaydedildiği ikinci bir defterde de göç yerleri ve hane sayıları şu şekilde gösterilmiştir: Ermenek 54, Mâmûriye 61, Selendi 49, Gülnar 134, Mud 173, Silifke 201 (Gökçe,1997: 4). Bundan sonra da adaya gönüllü veya gönülsüz bazı göçlerin yaptırıldığını biliyoruz. Bu etnik bağın kültürel bir varyantının da olduğunu araştırmalardan anlıyoruz. Gündelik ilişkilerden, mimarî tarzına varıncaya kadar görülen ortaklıklar pek çok örf âdet, gelenek ve inanışta da kendisini göstermektedir. N. Erdentuğun Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin kültür birliği üzerine yaptığı araştırmasının (Erdentuğ,1971:113-122) sonuçlarında da bu açıkça görülür. Erdentuğun coğrafî bağlamı da göz önüne alarak ortaya koyduğu ortak kültürel değerlerin Anadoludaki coğrafyası özellikle 1572 yılındaki göç kayıtlarındaki yerlere büyük bir uyum göstermektedir. Adada kullanılan şu ata sözü de göç merkezini yansıtır mahiyettedir: Ana karnım aç, Karamana kaç (Gökçeoğlu,1998: 48). KIBRIS AĞZINDA DÖNÜŞLÜLÜK Kıbrıs ağzının menşei hakkında ilk çalışmayı yapanlardan H. Erene göre, Osmanlı kayıtlarındaki göç bölgelerine uygun olarak, Kıbrıs ağzının oluşumunda Konya çevresi ile İçel, Antalya ve Alanya ağızları rol oynamıştır. Yine H. Eren gibi kelimelerden hareketle Kıbrıs ağzının etnik menşei ile ilgili bir diğer çalışmayı da B. H. Hakeri yapmıştır. Hakeri, büyük ölçüde Eren’in yolunu takip etmiştir. Yalnız Eren’den farklı olarak dar bölge kelimelerinden başka, her bölgede kullanılabilir özellikteki kelimeleri de ele alarak, adaya gelen göçlerin Konya ve buna ek olarak Akdeniz sahillerindeki birkaç bölge ile bağlanmaması gerektiğini, Türkiye’nin çeşitli yörelerinden olduğunu vurgulamıştır (Hakeri,1986:145). Osmanlı göç kayıtlarını, ortak dil ve kültür materyallerini ve bizim adadaki derleme ve incelemelerimizin ulaştırdığı sonucu şöyle ifade etmek mümkündür: Adaya gelen göç katmanları, Antep ve Maraş’tan başlayarak Çanakkale’ye kadar çekilecek bir hattın güneyinde kalan ve özellikle de Konya merkezli geniş bir bölgedendir. Elbette buna daha sonra değişik bölgelerden gelen göçlerin de katılımı olmuştur, ama bu ana yapıyı değiştirecek boyutlara ulaşmamıştır. Tabiî olarak 1974 sonrası da, yeni bir oluşumu beraberinde getirecektir. Türkçede Dönüşlülük Türk dilinin en eski yazılı dönemlerine gittiğimizde dönüşlülük yapısının bugünküne benzer şekilde zamir veya ek ile yapıldığına şahit oluyoruz. Zamir ile dönüşlülük başlangıçta hem kendi hem de öz zamiri ile yapılırken daha sonra bir ayrışmaya uğrayarak Türkçenin bazı kollarında kendi, bazı kollarında ise öz zamiri tercih edilmiştir. Oğuz grubu Türkçelerinin ilk yazılı dönemi olan Eski Anadolu Türkçesinde her iki zamir ve bunların birleşik şekli olan kendüz de kullanılmışsa da, daha sonra Türkiye Türkçesinde ve Gagavuz Türkçesinde kendi zamiri, Türkmen Türkçesinde ve Azeri Türkçesinde ise öz zamiri dönüşlülük zamiri olmuştur. Başlangıçtan beri dönüşlü fiil çatısı ise, asıl olarak -n- fiilden fiil yapma eki ile yapıla gelmiştir. Kıbrıs Ağzında Dönüşlülük Türkiye Türkçesinin bir ağzı olan Kıbrıs ağzı ana hatlarıyla ölçünlü dil ile uyum içindedir. Ancak gerek zamirde, gerekse de ekin kullanım alanında bazı farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıklar burada zamirde ve ekte olan farklılıklar olmak üzere sırasıyla ele alınmıştır. Zamirde görülen farklılık Kıbrıs ağzında dönüşlülük zamiri olarak Anadolu ve Balkanlar coğrafyasında olduğu gibi kendi kelimesi kullanılmaktadır. Bu zamirde ağız özelliğine uygun olarak şekil değişmelerinin yanı sıra anlam çeşitlenmesine de rastlanır. kendi kelimesi başta bir ünsüz tonlulaşmasına uğrayarak ( k- > g- ) gendi şeklini alır. Zamir ek almadığı durumlarda, bu şekliyle kullanılmaktadır. Ama özellikle yükleme ve yönelme hâli ile çokluk eki aldığı durumlarda, bazı ses değişmelerine uğramaktadır: (Hakeri’nin yoluna baş vuracak olursak, Kıbrıs‘a Azerbaycan’dan, Türkmenistan’dan ve hatta daha uzak Türk bölgelerinden göç geldiğini iddia etmek mümkün hâle gelir. Ancak dar bölge kelimeleri bu tip bir köken birliğine ışık tutabilir. ) gendi Gazandığı paraylan da gendi hem gızı geçinip gidellermiş. (Yorgancıoğlu,1988:76). Geni, geni, gendini < kendini Gendini bir gasabada buldu.. (Yorgancıoğlu,1988:94). Zaten ben da o devi arardım, şindi ki buldum zor bırakırım gendini. (Yorgancıoğlu,1988:93). Sogdular genni içeri. Gün tayin eddiler gendine muhakeme olacak. (Yorgancıoğlu,1988:115). Bırakın geni gelsin yokarı demiş, padişah. (Yorgancıoğlu,1988:101). ge gene genne gendine < kendine Dedi bana dedim ge. Demeseydi baa demezdim ge Meselâ de genne ki bir köyde olay oldu da acele gidecen de. (Yorgancıoğlu,1988:131). Dünya güzelini isterim, ben da onunulan avunayım der, gene gız. (Yorgancıoğlu,1988:90). genneri < kendileri Bir zamannar bir padişahın bir teg gızı varıdı. Vezirin oğluyla evlendirdiler genneri. (Yorgancıoğlu,1988:89). gennere < kendilere kendilerine Onnar böyle gorkarkan angsızdan biri gelir da der gennere. (Yorgancıoğlu,1988:67). gennerden < kendilerden kendilerinden İsde gennerden o oda da da ocak gürül gürül yansın. (Yorgancıoğlu,1988:73). Zamirin daha çok üçüncü şahıs örnekleri sıkça kullanılmaktadır. Teklik üçüncü şahıs şeklinde de iyelik eki çoğunlukla düşürülür. Dönüşlülük zamirinde görülen şekil değişmesinden başka bir diğer farklılık da anlamında karşımıza çıkar. kendi kelimesinin Türkiye Türkçesinde şahıs ekleriyle kullanıldıkları zaman şahıs zamirlerini karşılama durumları açıktır. Hatta asıl şahıs zamirlerinden daha kuvvetli bir ifade taşırlar. Şahıs eki getirilmediği zaman, tek başına öz anlamına gelen bir isimdir (Ergin,1986:309) kendi kelimesinin birincil özelliği genel anlamda canlılar için kullanılması, özel anlamda da şahsı ifade etmesidir. Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilindeki bu özellik, Kıbrıs ağzında da esas itibariyle geçerlidir: Yaşlı adam da gendi oğlu ve gızıyla sağlık ve mutluluk içinde yaşar. (Yorgancıoğlu,1988:68). İlan gendine her söyleneni yapar ve annar olmuş. (Yorgancıoğlu,1988:73). O zaman ne gendime fayda, ne size. (Yorgancıoğlu,1988:46). Git davet et genneri, onnar birinci bize gelsin. (Yorgancıoğlu,1988:91). Kıbrıs ağzında şahıs dışında canlılar için kullanımda bir işleklik görülmektedir. Dönüşlülük zamiri, özellikle üçüncü şahısta işaret zamiri ile özdeş hâle gelmiştir. Kendi kelimesi bu şekliyle o zamiri yerine kullanılmakta, şahıs dışında canlıları da ifade etmektedir. Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilinde aşağıdaki örneklerde geçtiği şekliyle bit için veya tavşan için kendi kelimesinin kullanılması söz konusu değildir: Gızım başımda bişeyler yörür, bak bakayım nediller Bitisa gır genneri. (Yorgancıoğlu,1988:77). Bakmış bir sürü tavuşancık. Kimisi çamaşır ikâr, kimisi bulaşık ikâr, kimisi da temizlik yapar. Sormuş gennere: Siz naparsınız böyle (Yorgancıoğlu,1988:117). Zamirde anlam genişlemesinin canlılarla sınırlı olmadığı, bazen nesneleri de karşıladığı görülmektedir. Düşen veya yerden alınması istenen kalem, çay kaşığı vb. her hangi bir nesne için Kıbrıs Türkü rahatlıkla Al gendini, almaycaysan benalacayım gendini. diyebilir. Söz içinde yapılan işin yapana döndüğünü anlatan ve şahıs kavramını pekiştiren dönüşlülük zamirinin (Korkmaz,1992:48) bu kullanılışlarında dönüşlülükten öte işaret zamiri özelliği açıktır. Ekte Görülen Farklılık Dönüşlülük ifadesini sağlayan aslî unsurlardan biri de -n- fiilden fiil yapma ekidir. Kıbrıs ağzında dönüşlü çatıların esas itibariyle ölçünlü dile uyumu vardır. Ancak bu eki almış olan bazı fiil çatılarının ölçünlü dilde kullanılmadığı görülür. Ölçünlü dilde görülmeyen şu fiil çatılarının bu ağızda kullanılıyor olması, kısmen de olsa dönüşlülük zamirindeki işlev farklılaşması ile ilgilendirilebilir: kelimesinin Türkiye Türkçesinde şahıs ekleriyle kullanıldıkları zaman şahıs zamirlerini karşılama durumları açıktır. Hatta asıl şahıs zamirlerinden daha kuvvetli bir ifade taşırlar. Şahıs eki getirilmediği zaman, tek başına anlamına gelen bir isimdir kelimesinin birincil özelliği genel anlamda canlılar için kullanılması, özel anlamda da şahsı ifade etmesidir. Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilindeki bu özellik, Kıbrıs ağzında da esas itibariyle geçerlidir: Kıbrıs ağzında şahıs dışında canlılar için kullanımda bir işleklik görülmektedir. Dönüşlülük zamiri, özellikle üçüncü şahısta işaret zamiri ile özdeş hâle gelmiştir. kelimesi bu şekliyle zamiri yerine kullanılmakta, şahıs dışında canlıları da ifade etmektedir. Türkiye Türkçesinin ölçünlü dilinde aşağıdaki örneklerde geçtiği şekliyle bit için veya tavşan için kelimesinin kullanılması söz konusu değildir: Zamirde anlam genişlemesinin canlılarla sınırlı olmadığı, bazen nesneleri de karşıladığı görülmektedir. Düşen veya yerden alınması istenen kalem, çay kaşığı vb. her hangi bir nesne için Kıbrıs Türkü rahatlıkla diyebilir. Söz içinde yapılan işin yapana döndüğünü anlatan ve şahıs kavramını pekiştiren dönüşlülük zamirinin ) bu kullanılışlarında dönüşlülükten öte işaret zamiri özelliği açıktır. Dönüşlülük ifadesini sağlayan aslî unsurlardan biri de fiilden fiil yapma ekidir. Kıbrıs ağzında dönüşlü çatıların esas itibariyle ölçünlü dile uyumu vardır. Ancak bu eki almış olan bazı fiil çatılarının ölçünlü dilde kullanılmadığı görülür. Ölçünlü dilde görülmeyen şu fiil çatılarının bu ağızda kullanılıyor olması, kısmen de olsa dönüşlülük zamirindeki işlev farklılaşması ile ilgilendirilebilir: olduğu gibi kelimesi kullanılmaktadır adan- : Kendi kendine adakta bulunmak, adak adamak Nihayet güçük oğlunun evine varmış. Ona, oğlum senden bir goyun isderim, adandım gurban kesecem demiş. (Yorgancıoğlu,1988:40). aran- : kendi kendine aramak, çok aramak Bir gün, iki gün, beş gün canı sıkılmış padişahın. Ah keşge celladeddirmeseydim Karagözü. Bag şimdi arandım gendini. Teselli verin bana. (Gökçeoğlu,1994:95). aydın- : şikayet etmek, homurdanmak, kötü söz söylemek Baban sana herşeyi yapar, sen gene da aydının. Aydınırsa gözü kör olur. (Yorgancıoğlu,1988:42). aydın- fiilinin dönüşlülükten önceki fiil tabanı tek başına kullanılmaz. Arkaik bir kullanımı yansıtan bu fiilin dönüşlü çatıda olduğu, mânâsından anlaşılmaktadır. bulun- : kendisini bir anda bir yerde bulmak At bin mil yol kesdi, Dünya Güzelinin havlısında bulundu. Guşu kapdıkları gibi geri döndüler. (Yorgancıoğlu,1988:90). Bu fiil kendi kelimesi ile kullanıldığı zaman dönüşlü çatı istemez: Gendini bir gasabada buldu. (Yorgancıoğlu,1988:94). cıvın- : kendi kendine cıvımak, telaşlanmak Gaynana gızı görünca tanıdı, cıvınmaya başladı O zaman der yalancı gaynanaylan gızına: - At mı isdersiniz gılınç mı (Yorgancıoğlu,1988:88). dağın- : kendiliğinden dağılmak Gaynana, böyle kapıdan, eşiğinden beglerdi. Alırdı geni şöyle azıcık balıgordu kapının eşiğine endirirdi gelini, girerdi evlerne. Halk dağınırdı. Ona göredamadı alıllardı,camiye gidellerdi. (Gürkan,1997:146). dolan- : kendi arzusu ile, istekle dolamak Sandık üstünde yılan Yar kollarını boynuma dolan (Gökçeoğlu,1994:17). doyun – : Karnını doyurmak, doymak Beş gün çalışıp üç gün doyunmak. (Yorgancıoğlu,1988:61). işen- : İşeyesi gelmek, işeme ihtiyacı olmak Yemek bitince emreder: İşenen işesin, sıkılan girsin rahatlasın. (Yorgancıoğlu,1988:91). öldürün- : kendini helak etmek, kendini öldürecek derecede çabalamak Gızın kölgesi vurur, şeye suya. O da zanneder gendi kölgesidir. Gızı isderöldürsün. Gız deyiyor gendine. Öldürünme sen dedi gene deyilsin, benimkölgemdir. (Gürkan,1994:117). Bu fiilde anlamda mecaza doğru bir kayma vardır. öldürün- fiilinde gerçek anlamda bir öldürme söz konusu değildir. İntihar etmek anlamında olduğu zaman kendi kelimesi ile birlikte dönüşlülük eki almadan kullanılır: Garar verdi gendi gendini öldürsün da gocası elinden gurtulsun deyi. , Onun için garar verdim gendimi öldürecem. (Yorgancıoğlu,1988:182). tütün- : tütsülenmek Ogün bu gündürinsannar zeytinyaprağıynantütünürler. (Gökçeoğlu,1998:222). yen- : kendi kendini yemek, kendi içini yemek Gardaşı oğluna çağırmış. Görürüm seni için için yeniñ. Yabancı bir adama bütün malım mülküm teslim. Ve sana bir şey yogdur deyi kısganıñ. (Yorgancıoğlu,1988:76). Fiilin edilgen şekli yenil- biçimindedir: O buyday yenildi geri verilmez, demiş. (Yorgancıoğlu,1988:103). Sonuç Dönüşlülük ifadesi gerek ölçünlü dilde gerekse ağızlarda varlığını sürdürmüştür. Ancak bu ifadeyi yansıtan yapılarda zaman zaman bazı değişikliklerin olduğu görülmektedir. Anlamdaki değişiklikleri tespit etmek, şekildeki değişiklikleri tespit etmek gibi, ilk plânda göze çarpmadığı için şimdiye kadar üzerinde pek durulmamıştır. Derleme Sözlüğüne (DS) baktığımızda, Anadolu’daki bazı ağızlarda, mesela, Hatay Antakya’da Kıbrıs ağzındakilere şekil olarak benzeyen kende kendinde, kendisinde, kenden kendisinden s.2741; kene kendisine s.2742; keni kendisini s.2743 örneklerini buluyoruz. Ölçünlü dildeki kullanılışın dışında farklı bir kullanılış arayışı içinde ağız metinlerine bakıldığı zaman bu yapıların başka örneklerinin de ortaya çıkacağı anlam bakımından da benzer örneklerin bulunacağı muhakkaktır. Kıbrıs ağzında dönüşlülük zamirinin ölçünlü dildeki kullanışların yanı sıra, ses hadiseleri sonucu gendi; geni genni gendini ; ge gene genne gendine; genneri; gennere; gennerden gibi değişik şekilleri vardır. Bundan başka dönüşlülük zamiri anlam bakımından da bir genişlemeye uğramıştır. Zamir, dönüşlülük işlevinden başka, işaret zamiri olarak da görev yapmaktadır. Şahıs ifadesinin dışında bütün canlılar için yoğun bir biçimde kullanılmakta, hatta ölçünlü dilde olmadığı hâliyle cansızları da ifade etmektedir. Dönüşlü çatılarda da, ölçünlü dilden ayrılan bazı özellikler bulunmaktadır. Ölçünlü dilin kelime hazinesinde hiç olmayan veya buradaki anlamlarıyla yer almayan bazı dönüşlü çatılı fiiller bu ağızda kullanılmaktadır. Bu fiillerden adan-, aran-, dolan-, doyun- Türkiye Türkçesinde yukarıda verilen cümle örneklerine göre adandım yerine adadım, arandım yerine aradım, dolan yerine dola, doyunmak yerine doy(ur)mak şekliyle kullanılır. Buradaki fiillerden adan-, aran-, bulun-, dağın-, işen-, öldürün- ve yen- fiillerinin Kıbrıs ağzındaki anlamıyla ne Türkçe Sözlükte (TS), ne de Derleme Sözlüğünde yer almamıştır. Ancak, aydın- (Burdur, Antalya, Muğla / DS 1,412/), cıvın- ( Niğde, Adana /DS 3,943/), doyun- (Bolu, Niğde / DS 4, 1568/) ve tütün- (Amasya, Muğla /DS 10,4016; DS 12, 4779/) fiilleri Derleme Sözlüğünde geçmektedir. Bu özel kullanıma sahip fiillerin Anadoludaki kullanım yerleri de, giriş kısmında temas edilen göç yerlerine uygunluk göstermektedir. Bu fiillerde görülen bir diğer özellik ise, hareketten etkilenen şahıs açısından hareket olumlu ise bir isteklilik, olumsuz ise bir aşırılık ve tezlik vardır. KAYNAK KISALTMALARI DS : Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, (1963-1982), C. 1-12, Türk Dil Kurumu Yayınları: 211/ 1-12, Ankara ERDENTUĞ Nermin., (1971), Kıbrıs ve Türkiye Türk Toplumlarının Kültür Birliği, Milletlerarası Birinci Kıbrıs Tetkikleri Kongresi (14-19 Nisan 1969) Türk Heyeti Tebliğleri, Ankara. EREN Hasan., (1971), Kıbrıs Ağzının Kökeni, Milletlerarası Birinci Kıbrıs Tetkikleri Kongresi (14-19 Nisan 1969) Türk Heyeti Tebliğleri, Ankara. ERGİN Muharrem., (1986), Üniversiteler İçin Türk Dili, İstanbul. GÖKÇE Turan., (1997), 1572 Yılında İç-il Sancağından Sürülüp Kıbrısa İskân Edilen Aileler,Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, S.2, İzmir. GÖKÇEOĞLU Mustafa., (1994), Tezler ve Sözler, C.1, Lefkoşa 1998; C.3, Lefkoşa. GÜRKAN Ali., (1997), Kıbrıs Ağzında Edatlar, Bağlaçlar ve Ünlemlerin Kullanım Özellikleri, Ankara. HAKERİ Bener Hakkı., (1986) Sözcüklere Göre Kıbrıs Türklerinin Kökenine Doğru, Halkbilim Sempozyumları I. II. III. ve IV. Halkbilim Sempozyumlarına Sunulan Bildiriler, İstanbul. KORKMAZ Zeynep., (1992), Gramer Terimleri Sözlüğü, Ankara. ORHONLU Cengiz., (1971), Osmanlı Türklerinin Kıbrıs Adasına Yerleşmesi (1570-1580), Milletlerarası Birinci Kıbrıs Tetkikleri Kongresi (14-19 Nisan 1969) Türk Heyeti Tebliğleri, Ankara. TS : Türkçe Sözlük, (1998), Türk Dil Kurumu Yayınları: 549, C.1-2, Ankara. YORGANCIOĞLU Oğuz., (1998), Kıbrıs Türk Folklorundan Derlemeler Masallar, Gazimağusa Hazırlayan: YARD. DOÇ. DR. RIDVAN ÖZTÜRK Doğu Akdeniz Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili Bölümü Kıbrıs Ağzından Örnekler Garacocco Siyah susam Gel be bura Buraya gel Gavvolem Allah kahretsin Gave Kahve Gabira Kızarmış ekmek Buncaccık Minicik Guli Yavru köpek Beytambal galsın Eksik kalsın Gancelli Bahçe kapısı Avlu Bahçe Gıccatcık Kızcağız Bandabulya Lefkoşa ve Mağusa’daki Belediye Çarşısı Gilli Erkek eşek Susta Yay Magarına bulli Makarna & tavuk Mısmıl Kaliteli/Sağlam Basbalya Tokat Belesbit Bisiklet Ispaho İnce ip Hasba çıkar Kes sesini Harnıp Keçiboynuzu Ziligurti Kes sesini Yusuf Mandalina Sakgulli Torba Napang? Nasılsın? Sakgo Mont/Ceket Macun Reçel Fanella Fanila Genne Kendine Yüro Tur atmak Hade Hadi Tekne Evye Peşgir/Tor Havlu Bitda Börek Potin Ayakkabı Piron Çatal Bandofla Terlik Çakizdez Yeşil zeytinden yapılır Domularga/Domadez Domates Gurgura Boğaz Badadez Patates Bullez Küçük kolokas Gulumbra Bir çeşit turp Babutsa Diken inciri Babuç/Babıç Pabuç Haçan da Ne kadar çabuk! Haçana beş? Kaç kere? Basdiç Acı badem kurabiyesi Gusbo Kazma Zibil Çöp Pünez Raptiye Govcalamak Kovalamak Fago Çok ileri derecede görme sorunu olan Fica Yosun Alizavra/Mişaro Gökyeşil (Kertenkele) Gakgalli Sümük Deplek Darbuka Lamarina Sac Lamicana Su şişesi Belo Köpek Pataniya Battaniye Öteğü gün Önceki gün Gadef Kadeh Taika Dakika Isbano Köse Van Kamyonet Böğce Bugün Birceğez Bir tane Pirili Misket Zevlemek Alay etmek Gındırık Aralık bırakmak Maksıl Mahsül Leymonatda Limonata Golifa zannetding galiba Kolay sandın galiba Kakdırmak İtmek Vordo/VosgoGuello Aptal Kakma Tekme Haksilo Kes sesini Şafk Işık Bavuri Bidon Seki Basamak Göver Koy ver Lengger Kova Pisgot Bisküvi Ciracık Yaşlı Rum kadını Gabbal Durmaksızın Tapba lamarina Hızlı giden araba Barya Arkadaş grubu Gapbella Bere Glaç Debriyaj Boru Korna Solina Boru Dümen Direksiyon Garavolli Salyangoz Pasedembo Kabak çekirdeği Gatsavida Tornavida Gatsot Cimri Pensa Kerpeten Bas Otobüs Managül Oje Gırmızılık Ruj Gorniz Korniz Darı Mısır Oraşda Orada Guduru Ezbere Laşga Gevşek Lera Pis Cirilenmek Yuvarlanmak ___________________________________ Kaynak: http://www.kibrisabakis.com/kibris-agzi Araba bozulunca (Güldürü) https://www.youtube.com/watch?v=99oISBXPNhc
[Edited at 2015-04-29 18:26 GMT] ▲ Collapse | |
|
|
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER "Türkçe Yanlışları ve Doğruları" | Jul 19, 2015 |
--Alıntıdır-- Yazan: Kâmil VARINCA ----------------------------- Günümüzde artık gündelik konuşma Türkçesi öylesine yozlaştırıldı ki artık insanlar aralarında konuşurken “ok”, “yes” gibi kelimeleri Türkçe sanmaya/saymaya başladılar. Elimizdeki değerlerin en önemlilerinden biri olan dilimiz Türkçe’nin nasıl çürüdüğünü hepimiz görüyoruz. Görüyoruz ama bunun için bir şey yapıyor muyuz? Hayır. ... See more --Alıntıdır-- Yazan: Kâmil VARINCA ----------------------------- Günümüzde artık gündelik konuşma Türkçesi öylesine yozlaştırıldı ki artık insanlar aralarında konuşurken “ok”, “yes” gibi kelimeleri Türkçe sanmaya/saymaya başladılar. Elimizdeki değerlerin en önemlilerinden biri olan dilimiz Türkçe’nin nasıl çürüdüğünü hepimiz görüyoruz. Görüyoruz ama bunun için bir şey yapıyor muyuz? Hayır. Öyle bir hâle geldik ki insanımız artık yabancı dille konuşmayı neredeyse övünç sayıyor. İnsanlar kurdukları cümlelerde bazen tamamen İngilizce kelimelerle bazen de Türkçe kelimeler arasına İngilizce serpiştirerek konuşmayı tercih ediyorlar. Bu durumdan da hiç rahatsız olmamaları nasıl bir durumda olduğumuzu gözler önüne seriyor. Bizler bilinçli birer fert olarak dilimize sahip çıkalım ve doğru kullanalım. Aşağıda yanlış-doğru şeklinde sıralanmış bir liste var. Aklıma geldikçe bu listeye yeni kelimeler ekleyeceğim. Yanlış / Doğru abone / sürdürümcü absürt / saçma adapte olmak – uyarlanmak, uyum sağlamak agresif – saldırgan aksiyon – edim ambiyans – hava, ortam analiz – çözümleme anons etmek – duyurmak antipatik – sevimsiz, itici aranjör – düzenleyici asparagas – şişirme haber astronot – uzay adamı avans – öndelik bariyer – engel baz almak – taban, temel bodyguard (badigart)– yakın koruma bye bye (bay bay) – hoşça kal, görüşmek izere catering – ağırlama, yemek hizmeti center – merkez, özek check (çek) etmek – denetlemek clickleme (klikleme) – tıklama cv (sivi) – özgeçmiş data – veri dejenere – yoz deklare etmek – bildirmek depar – çıkış departman – bölüm depresyon – duygusal çöküntü distribütor – dağıtıcı dizayn – tasarım doküman – belge double team – çifte kıskaç download etmek – indirmek directory – dizin driver – sürücü dublaj – seslendirme edit – düzenle, yayımla editör – düzenleyici, yayımcı efor – çaba ekipman – donanım ekstra – ek olarak elimine etmek – elemek e-maıl e-posta – ileti, ağ üstü ileti, ağ ileti empoze etmek – dayatmak enformasyon – bilgilendirme dezenformasyon – bilgi çarpıtma entegre – tümleşik entegre olmak – bütünleşmek entegre tesıs – kurulu alan totaliter – bütüncül epikriz – çıkış özeti euro – avro exit – çıkış feedback – geribildirim finish – bitiş, varış final four – son dörtlü final sınavı – sonuç sınavı, genel sınav finalist – sonuca kalan full – tam, dolu full-tıme – tam gün high-tech – ileri teknoloji hiperaktif – aşırı etkin, aşırı hırçın hit şarkı – gözde şarkı home page – ana sayfa, ana bet icetea – buzlu çay illegal – yasadışı imitasyon – öykünme interaktif – etkileşimli izolasyon – yalıtım jenerasyon – nesil, kuşak kampüs – yerleşke karambol – karmaşa karizmatik – etkileyici komünikasyon – iletişim konsensüs – uzlaşım koordinasyon – eşgüdüm koordinatör – eşgüdüm sorumlusu, eşgüdümcü kriter – ölçüt lanse etmek – öne sürmek, sunmak laptop – dizüstü libero – son adam likidik – akışkanlık limit – uç link – ilişim mantalite – anlayış, zihniyet marjinal – sıra dışı, dizi dışı mesaj – ileti monopol – tekel monoton – tekdüze moratoryum – borç erteleme mortgage – tutulu satış motive etmek – isteklendirmek network – bilişim ağı nick name – kullanıcı adı no-frost – karlanmaz non-stop – durmaksızın objektif – nesnel, tarafsız okey – peki, tamam, olur okeylemek – onaylamak online – çevrimiçi optimist – iyimser paradoks – çelişki partner – eş part-time – yarı zamanlı patent – buluş belgesi performans – başarım perspektif – bakış açısı pesimist – karamsar polemik – söz güreşi portal – ana kapı prezantabl – hoş görünüm prezantasyon – sunum prınt out – çıktı printer – yazıcı, basıcı writer – yazıcı prodüksiyon – yapım prodüktör – yapımcı proses – süreç provoke etmek – kışkırtmak reel – gerçek revize etmek – yenilemek sabote etmek – baltalamak security – güvenlik sempatik – sevimli sezon – dönence show – gösteri skor – sayı durumu, sonuç slayt – yansı spesiyal – özel sponsor – tasarı üstlenicisi spontane – kendiliğinden star – yıldız start almak – başlangıç almak timing (taymıng) – zamanlama trend – eğilim tripleks – üç katlı tsunami – depreşim upload – üzerine yüklenmek, üst yükleme versiyon – sürüm vize sınavı – ara sınav Diğer bir liste: ABSÜRT: SAÇMA,ANLAMSIZ,ZIRVA Örnek Modacılar bu anlamsız (saçma) tasarımlardan para kazanmayı beklemiyorlar. AGRESİF:SALDIRGAN ADAPTASYON:UYUM AJİTE ETMEK:KIŞKIRTMAK. (Son günlerde çok duyuyorum) Örnek Bu olayın, kışkırtma olduğunu ileri sürdüler. AKUSTİK:YANKILANIM ALENGİRLİ:ÇETREFİLLİ,KARMAŞIK,ANLAŞILMAZ ANEKTOD:FIKRA,HİKAYECİK ADROİD: İnsana benzetilmiş robot ALAKART:SEÇMELİ YEMEK Örnek Seçmeli yemek usulünde istediğiniz yemeği yiyebiliyorsunuz. ADİSYON:HESAP AMBİYANS:ÇEVRE,MUHİT,ORTAM,HAVA Örnek Televizyon kanalının yöneticileri yarışma gecesinde fevkalâde bir hava yaratmışlardı. ANGAJE:BAĞLANMIŞ ANTOLOJİ:SEÇKİ,GÜLDESTE ANTİPATİK:İTİCİ,SOĞUK ANSİKLOPEDİ:BİLGİLİK (ansiklopedi ruhsuz bir kelime değil de nedir yahu?) ARGÜMAN:KANIT,DELİL,SÖYLEM ASİSTİ:YARDIMCISI (Futbolda da kullanılıyor.Golün asisti diye.) ASPARAGAS:ŞİŞİRME HABER AŞAĞILIK KOMPLEKSİ:AŞAĞILIK DUYGUSU BARAJ:SU AMBARI.(Azeriler bu kelimeyi kullanırlar.Çok hoşuma gitti.) BY-PAS DEVRE DIŞI BIRAKMA BANDROL: DENETİM PULU BARİYER:ENGEL BEST-SELLER:ÇOKSATAR Örnek “Umut Eşiğinde” adlı eser çoksatar listelerinde ilk sırada yer alıyor. BİLBOARD:İLAN TAHTASI (Belediye bilboardları diye sıkça duyarız.) BLOKAJ:TUTMAK,DURDURMAK (Bankacılık ve futbolda kullanılır.) BRİFİNG:BİLGİLENDİRME BROKIR:SİMSAR,KOMİSYONCU Örnek Ev bulmak için simsarlara başvurmaktan başka yol kalmadı. CENTER:MERKEZ CHAT(çet):SOHPET CHECK-UP(çekap):TAM BAKIM DAMPİNG:İNDİRİM,DÜŞÜRÜM,TENZİLAT DEFANS:SAVUNMA DEJENERASYON:YOZLAŞMA DEKLERASYON:BİLDİRME,İLAN ETME,DUYRMA DEKOLTE:AÇIK GİYSİ DEKONT:HESAP BELGESİ DEMOGOJİ:LAF EBELİĞİ,LAFAZANLIK DEPOZİTO:BAĞLANMA PARASI,GÜVENCE DEPRESYON:RUHSAL ÇÖKÜNTÜ DETERMİNE:KARARA VARMAK,SAPTAMAK,NEDEN OLMAK,SABİTLEŞTİRMEK DUAYEN:EN KIDEMLİ,AKSAKAL EDİTÖR:YAYIMCI GÖRSEL EFEKT:GÖRSEL ETKİLEME EFOR:ÇABA,GAYRET,GÜÇ EKARTE ETMEK:SAF DIŞI BIRAKMAK,ELEMEK EGALE ETMEK:EŞİTLEME,DERECESİNE ULAŞMA,EŞİT DURUMA GETİRME EMPOZE ETMEK DAYATMAK EMPARYALİZM:YAYILMACILIK,SÖMÜRGECİLİK EKOLOJİK:ÇEVREYLE İLGİLİ EKSANTRİK:ACAYİP,UÇRAK,TUHAF EKSPER:UZMAN (ÖRNEK:TÜTÜN UZMANI) EMPATİ:DUYGUDAŞLIK (İnsanın kendisini karşısındakinin yerine koyup,karşısındakini anlama çabası anlamına geliyor.) ENTELEKTÜEL DÜŞÜNCE ADAMI,MÜNEVVER,AYDIN ENTEL:Entelllektüel olmaya çalışan ancak bunun için gerekli niteliği kazanmamış kişi ETİK:AHLAKİ(Çok sık kullanılıyor.) EYENİLER(aylaynır):GÖZ KALEMİ FEİR-PLAY DÜZGÜN OYUN FARMOKOLOJİ:İLAÇ BİLİMİ FASTFOOD:AYAKÜSTÜ YEMEK FETİŞİZM: İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik (TDK) FENOMEN:OLAY, GÖRÜNGÜ Güneşin batıdan doğması gibi olağanüstü bir fenomen sayılmalıdır bu.”- H. Taner. FİNANS:MALİ İŞLER,PARA İŞLERİ FRAKSİYON:HİZİP, GRUP FİZİBİLİTE:YAPILABİLİRLİK,UYGULANABİLİRLİK FAUNA :HAYVAN VARLIĞI FİLORA:BİTKİ VARLIĞI FORMASYON:BİÇİMLENME FORMAT:BOYUT,BOYUTLAR FLAŞ:ÇARPICI,GÖZDE ( ÖRNEK:Flaş haber-Çarpıcı haber) GALA:ÖN TANITIM GLOBAL:KÜRESEL,DÜNYA ÇAPINDA HANDİKAP:ENGEL HEDONİZM: Hayatı sadece haz almak olarak gören anlayış. HİJYENİK:SAĞLIĞA UYGUN,SIHHİ HİT PARÇA :GÖZDE PARÇA HOLİGAN:SOKAK SERSERİSİ,HAYTA İNİSİYATİF:ÖNCELİK,ÜSTÜNLÜK(Kıbrıs konusunda öncelik almaktan çekinmemeliyiz.) İRRİTE ETMEK:KIZDIRMAK.(SON GÜNLERDE SIK KULLANILIYOR) İRONİ:GÜLMECE,SÖYLENEN SÖZÜN TERSİNİ KASTEDEREK KİŞİYLE VEYE OLAYLA ALAY ETME. İZOLASYON:TEK BAŞINA BIRAKMAK,SOYUTLAMAK,YALITIM JENERASYON:KUŞAK,NESİL JET-SKİ:SU KIZAĞI JARGON:AYNI BELLİ GRUPLARIN KONUŞTUĞU DİL,(örnk:mafya jargonu) KADÜK DÜŞMÜŞ(Değerini,önemini yitirmiş, kadük olmuş anlamında) KAOS:KARGAŞA,KARIŞIKLIK (Şu an Irak’ta yaşanan durum) KOKTEYL:KARIŞIM,İÇKİLİ TOPLANTI KALİGRAFİ:GÜZEL YAZI Bunlar Türk kaligrafi sanatının çok güzel örnekleridir. KATALİZÖR:ÇÖZÜLME (KİMYEVİ BİR REAKSİYONUN HIZINI ARTIRAN VE YA YAVAŞLATAN MADDELER) KONSENNSÜS:GÖRÜŞ BİRLİĞİ,MÜTABAKAT KONSEPT:ANLAYIŞ,GÖRÜŞ KAPİTALİST:SERMAYEDER,ANAMALCI KARAMBOL:KARMAŞA KARTVİZİT:TANITMA KARTI KEMOTERAPİ:KİMYEVİ TEDAVİ KOKPİT:PİLOT KÖŞKÜ KOMPLİKASYON:KARIŞIKLIK,YAN ETKİ LİSANS:YETKİ BELGESİ LOJİSTİK DONANIM LÜMPEN:SEFİL,SEVİYESİZ,MAGANDA (son günlerde sık kullanılıyor) MANTALİTE:ANLAYIŞ,ZİHNİYET,DÜŞÜNCE,KANAAT MANİFESTO:BİLDİRİ MARJİNAL:UÇTA,SIRADIŞI MANİPLASYON:HİLEYLE YÖNLENDİRME MELONKOLİ:KARA SEVDA (aynı zamanda yanlız kalma isteği, türkçesi karaduygululuk olan kelime.)sebepsiz keder) NİHİLİST: Nihilizm yanlısı kimse, hiççi, yokçu: (bkz. TDK) METAFOR:Bir şeyi başka şey ile benzetmeye,kıyaslamaya anlatmaya yarayan mecazlardır. MODÜL:PARÇA MODÜLER MOBİLYA:PARÇALI MOBİLYA NOSTALJİ: (geçmişe özlem olarak nitelendirilen bu duygu ya da durum) NOBRAN: kibar olmayan, yani kaba, nezaketsiz, görgüsüz OPORTİNİST:FIRSATÇI (Son günlerde sık kullanılıyor) OPTİMAL:EN İYİ EN YÜKSEK EN UYGUN OTONAZİ:ÖLME HAKKI PALYATİF TEDBİR:GEÇİCİ TEDBİR PARAMETRE DEĞİŞKEN PARADİGMA:Yeni düşünce modeli.Ana anlamı, bir bilim çevresine belli bir süre için, bir model sağlayan evrensel olarak kabul edilen bilimsel başarılar, olarak tanımlanır. Bir kuramın paradigma olması için öyle bir yenilik getirmesi lazımdır ki, hem rakipleri varsa şaşırsın ve hayran olsun, hem de çağını aşarak ilerideki görüşlere kapı açsın. PARTNER:EŞ ARKADAŞ PATENT:BULUŞ PROVAKASYON:KIŞKIRTMA,TAHRİK REENKARNASYON:RUH GÖÇÜ REFÜJ:ORTA KALDIRIM REHABİLİTASYON.İYİLEŞTİRME REKOLTE:TOPLAM ÜRÜN REVAK:ÜSTÜ ÖRTÜLÜ ÖNÜ AÇIK YAPI TİRAJ:BASKI SAYISI TRANSPARAN:SAYDAM,ŞEFFAF PATETİK: hem acıklı, hem zavallı hem de komik anlamlarını bir arada barındıran İNGİLİZCE KELİME. PERFORMANS:BAŞARIM PROPORSİYON:ORAN Süleymaniye camisinin minarelerinin dış ve iç estetiği, fevkalade muntazam, göz okşayıcı proporsiyonları seyredeni büyüler. SABOTE ETMEK:BALTALAMAK SANSASYON DALGALANMA SANTRA:ORTA YUVARLAK(Futbol terimidir.) SAUNA:BUHARLI HAMAM SEANS:OTURUM SEZON:MEVSİM SİMİLASYON:BENZETİM SİRKÜLASYON:HAVA DOLAŞIMI SKEÇ:OYUNCA SMAÇ:ÇİVİLEME,KÜT İNME SOFİSTİKE:YANILTICI,HİLELİ (Bu felsefedeki anlamı için) ÖRNEK:Yanıltıcı bir muhakeme tarzı var. SOFİSTİKE:KARMAŞIK (Teknolojideki anlam karşılığı) ÖRNEK: Günümüzün karmaşık silâh sistemleri askerliği tam bir uzmanlık alanı hâline getirdi. SOFİSTİKE:BİLMİŞ(Aşağılayıcı anlam için) ÖRNEK: Arjantinliler, kendilerini bölge ülkelerine göre daha üstün, daha kültürlü, daha bilmiş buluyorlar. SOLARYUM:GÜNEŞ ODASI SPEKÜLATÖR:VURGUNCU SPESİFİK:ÇOK ÖZEL,ÖZELLİKLİ(Özgü,kendine has, hususi anlamına geliyor) SPONSOR DESTEKLEYİCİ SPONTANE:KENDİLİĞİNDEN(Son günlerde sık kullanılıyor) SPOT:PEŞİN SPİRİTÜEL:RUHLA İLGİLİ ,RUHÇULUK STABİL:OTURMUŞ,İSTİKRARLI,SABİT STABİLİZE:OTURTULMUŞ,SABİTLEŞTİRİLMİŞ STABİLİZE YOL:BERKİTİLMİŞ YOL STAND-BY DESTEK Meşhur IMF ile yaparız destek anlaşması.Sözde bize destek olurlar. STANT:SERGİLİK START:BAŞLA STRES:GERGİNLİK SÜBVANSE ETMEK DESTEKLEMEK TİRAJ:BASKI SAYISI TRANSPARAN:SAYDAM,ŞEFFAF TURİST:GEZMEN VİYADÜK:KÖPRÜ YOL VİZYON:UZAK GÖRÜŞLÜLÜK,GENİŞ GÖRÜŞLÜLÜK VİRAJ DÖNEMEÇ ZAMPİNG:GEÇGEÇ Türkçe’de Sıklıkla Yanlış Yazılan Kelimeler İmla kurallarına mutlaka uymalıyız. Türkçe’de bazı sözcükler söylenişlerindeki kolaylık ve alışkanlığın yazı diline de yansıması sonucu yanlış yazılıyor. Yanlız değil yalnız yazmalısınız. Yalnış değil yanlış yazmalısınız . Çünki değil çünkü yazmalısınız . Herkez değil herkes yazmalısınız . Kurdela değil kurdele yazmalısınız . Meyva değil meyve yazmalısınız Makina değil makine yazmalısınız . SARMISAK değil SARIMSAK yazmalısınız. (Kaynak TDK Türkçe Sözlük) Fasulya değil fasulye yazmalısınız . Ambülans değil ambulans yazmalısınız . Akedemi değil akademi yazmalısınız . Deklerasyon değil deklarasyon . Papuç değil pabuç yazmalısınız . Otobos değil otobüs yazmalısınız . Orjinal değil orijinal yazmalısınız . Konservatuar değil konservatuvar yazmalısınız . Alimünyum ya da aliminyum değil alüminyum yazmalısınız. Sovan değil soğan yazmalısınız . Kapora değil kaparo yazmalısınız . Prosedir değil prosedür yazmalısınız . traş ve heykeltraş değil tıraş ve heykeltıraş yazmalısınız . dokuman değil doküman yazmalısınız . Labaratuvar veya labaratuar değil laboratuvar yazmalısınız . Acenta değil acente yazmalısınız . Türkçe’de Birbiriyle Karıştırılan Kelimeler aktör: Sinema ve tiyatroda erkek sanatçı aktris = Sinema ve tiyatroda kadın sanatçı bilakis = aksine bilhassa = özellikle cefakâr = eziyet eden cefakeş = eziyet gören çözmek = halletmek çözümlemek = tahlil etmek delalet = yol gösterme dalalet = doğru yoldan şaşma dansör = erkek dansçı dansöz = kadın dansçı eşgal = işler eşkâl = şekiller (Hırsızın eşkâli) etkin = faal, aktif etken = faktör etkin = aktif edilgin = pasif folklor = halkbilimi halkoyunları = halk dansı haseb(hasebiyle) = neden (nedeniyle) hesap = matematik, alış veriş ilişkisi irtica = gericilik iltica = sığınma istifa = Kişinin bir görevden istiğfa = bir alacağın ödenmesi kendi isteğiyle ayrılması kabil = olabilir, mümkün kabîl = soy, sınıf; tür, gibi (kabil-i tahammül değil=tahammül edilemez) (Bu kabil işler = Bu gibi işler) katl = öldürme işi (katil zanlısı) katil = öldüren kişi mahsur = kuşatılmış mahzur = zarar, sakınca masör = masaj yapan erkek masöz = masaj yapan kadın matine = sinema, tiyatro, konser vb sanatsal etkinliklerin gündüz gösterisi. suare = sinema, tiyatro, konser vb. sanatsal etkinliklerin gece gösterisi muhabere=(haber) haberleşme muharebe = (harb) savaş muhasebe = hesaplaşma musahabe = söyleşi mürteci = gerici mülteci = sığınmacı mütehassis = duygulanma mütehassıs = uzman mütevazi = eşit mütevazı = alçakgönüllü nüfus = insanlar nüfuz = sözü geçme, saygınlık, itibar olasılık = ihtimal olanak = imkân öğretim = bilgi verme işi (2000-2001 öğretim yılı) öğrenim = bilgi alma işi(öğrenim hayatı) râkip = binici rakîp = birbirinden üstünlük yarışında kişilerden her biri. tabii = doğal tabi = bağlı, bağımlı tahrifat = bozma, değiştirme tahribat= harab etme, yıkma taktir = damıtma takdir = değer biçme tanıtmak = takdim etmek tanıştırmak = iki kişiyi birbirine tanıtmak teamül = alışılmış uygulama temayül = eğilim tefriş etmek = döşemek teşrif etmek = şereflendirmek tehdit = gözdağı verme tahdit = sınırlama tellal = Meydanda bir şeyi bir şeyi duyuran kişi tellak = Erkekler hamamında müşterileri yıkayan erkek natır = Kadınlar hamamında müşterileri yıkayan kadın -zede = …-den zarar görmüş kişi (kazazede =kaza geçirmiş kişi) -zade = …-nın oğlu (paşazade =paşa oğlu) ----------------- Kaynak: http://kamilvarinca.net/2013/06/30/turkce-yanlislari-ve-dogrulari/ ▲ Collapse | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER "Türkçe'mizdeki Yabancı Sözcükler ve Anlamları" | Jul 20, 2015 |
--Alıntıdır-- A Abes : Anlamsız, saçma Abluka : Kuşatma, çevirge Abone : Sürdürümcü Absürt : Saçma, usdışı Adapte : Uyum Adi : Bayağı, sıradan Adisyon : Hesap Agresif : Saldırgan Ahize : Almaç Aidat : Ödenti Air bag : Hava yastığı Ajanda : Andaç Aksiyon : Eylem, edim Aktif : Etkin Aktivite : Etkinlik Aktüel : Güncel Aleyhtar : Karşıtç�... See more --Alıntıdır-- A Abes : Anlamsız, saçma Abluka : Kuşatma, çevirge Abone : Sürdürümcü Absürt : Saçma, usdışı Adapte : Uyum Adi : Bayağı, sıradan Adisyon : Hesap Agresif : Saldırgan Ahize : Almaç Aidat : Ödenti Air bag : Hava yastığı Ajanda : Andaç Aksiyon : Eylem, edim Aktif : Etkin Aktivite : Etkinlik Aktüel : Güncel Aleyhtar : Karşıtçı, karşı görüşlü Alfabe : Abece Alternatif : Seçenek Amatör : Özengen, deneyimsiz Ambargo : Engelleyim Ambiyans : Hava Amblem : Belirtke Ambulans : Cankurtaran Ampermetre : Akımölçer Analitik : Çözümleyici Analiz : Çözümleme Anarşi : Başsızlık, kargaşa Anatomi : Gövdebilim Anekdot : Öykü Angarya : Yüklenti Animasyon : Canlandırma Anons : Duyuru Anket : Sormaca Anons : Sesli duyuru Ansiklopedi : Bilgilik Antetli : Başlıklı Antipatik : Sevimsiz Antifiriz : Donma önleyici Antreman : Alıştırma, çalışım Antrenör : Çalıştırıcı Argüman : Donatı, kanıt, dayanak Arkeoloji : Kazıbilim Aroma : Hoş koku Arşiv : Belgelik Artist : Sanatçı, oyuncu Asayiş : Düzenlilik, güvenlik Asistan : Yardımcı Asparagas : Uydurma Astronomi : Gökbilim Ateizm : Tanrıtanımazlık Atıf : 1-Yöneltme 2-İlişkili bulma 3-Gönderme Atmosfer : Havayuvarı Atom : Ögecik Atölye : İşlik Avans: Öndelik B Bahir : Deniz Baht : Yazgı, kader Bakiye : Kalan Bandaj : Sargı Banliyo : Çevre, yörekent Bariyer : Engel Bariz : Belirgin, açık Bariyer : Engebe Beraat : Aklanma Best-seller : çok satan Bilboard : Duyuru tahtası Bilhassa : Özellikle Biyografi : Öz geçmiş Bizzat : Kendisi Blöf : Kandırmaca Bodyguard : Koruma Bone : Başlık Bonkör : Eliaçık Botanik : Bitkibilim Boykot : Direniş Branş : Dal, kol Brifing : Bilgilendirme, Sunu Brüt : Kesintisiz Buldozer : Yoldüzler Burjuva : Kentsoylu Burjuvazi : Kentsoyluluk Buton : Düğme C Camia : Topluluk Cari : Yürürlükte olan Catering : Yemek hizmeti Celse : Oturum Cengaver : Savaşçı Center : Merkez Cenup : Güney Cereyen : Akım Cetvel : Çizelge, düzçizer Cevap : Yanıt, karşılık Check up : Tümtanı Cihaz : Aygıt D Dahil : İç, içsel Darbımesel : Atasözü Darphane : Para basımevi Data : Veri Debriyaj : KavRama Defans(if) : Savunma, savunmalı Deforme : Şekli bozulmuş Defroster : Buz çözer Deklarasyon : Bildiri, açıklama Demo : Tanıtım Demonstrayon : Gösteri Departman : Bölüm Despot : Buyurgan Direktör : Yönetmen Dizayn : Tasarım Done : Veri Download : Yüklemek Driver : Sürücü Dubleks : İki katlı E Ebedi : Sonsuz Ebeveyn : Ana baba Ecnebi : Yabancı Edat : İlgeç Edip : Yazar Editör : Yayımcı Egoist : bencil Egzersiz : Alıştırma Ego : Ben Ekstra : Fazla, fazladan Elastik : Esnek Enformasyon : Danışma Entegre : BÜtünleşik Entern : Yetişici Eskiz : Taslak Exit : Çıkış F Faal : Çalışkan, etkin Fahri : Onursal Fail : Yapan, eden Faiz : Getiri Faktör : Etken Final : Son Fanatizm : Bağnızlık Fasıl : Bölüm Federal : Birleşik Finish : Bitiş, varış Full : Tam Full Time : Tam gün Fullemek : Doldurmak G Garp : Batı Gıyabi : Yokken Global : Küresel Grafik : Çizge, çizenek Gramer : Dilbilgisi Grev : İşbırakımı Gurup : Gün batımı Güruh : Toplaşım, kalabalık Güya : Sanki, sözde H Hakiki : Gerçek Handikap : Engel Harcırah : Yolluk Hard Disc : Ana bellek Harfiyen : Değiştirmeksizin Hasıl : Ürün, verim Hayalperest : Düşkurucu Haysiyet : Onur, saygınlık Hazar : Barış Hit : Gözde İ İmtiyaz : Ayrıcalık İskonto : İndirim İzolasyon : Yalıtım J Jaluzi : Şerit perde Jenerasyon : Soy, kuşak Jeneratör : Üreteç Jenerik : Tanıtımık Jenosit : Soy kırım Jeofizik : Yer fiziği Jeolog : Yerbilimci Jeoloji : Yerbilim K Kabine : Bakanlar kurulu Kabotaj: Gemi işletimi Kadastro : Yeryazım Kadir: Değer Kaide: Değer Kainat: Evren Kalibraj: Ayarlama Kalite : Nitelik Kamer: Ay Kamera: Alıcı Kampüs : Yerleşke Karambol : Karışıklık Kartel : Tekel Komite : Kurul Kompetan : Uzman Komplike : Karışık, dolaşık Komünikasyon : İletişim Konfeksiyon : Hazır giyim Konferans : Konuşma, toplantı Kongre : Kurultay Konsept : Kavram Konsültasyon : Danışım Kozmik : Evrensel L Laboratuvar: Beklemelik Lağvetmek: Kaldırmak Laptop: Dizüstü bilgisayar Limit: Sınır, uç Literatür: Yazın Loder: Yükler Lojman: Kurum konutu M Mamafi : Bununla birlikte Mecmua : Dergi Mega : Çok büyük Mesaj : Bildiri, ileti Metot : Yöntem Metropol : Ana kent Minimum : En az Misyon : Özel görev Modern : Çağdaş Modernize etmek : Yenilemek Montaj : Kurgu N Naçizane : Önemsiz, değersiz Nadide : Görülmemiş, az görülen Nafaka : Geçimlilik Nafile : Boşuna Nağme : Ezgi Nahiye : Bölge, bucak Nahoş : Tatsız, kötü, yakışıksız Nakden : Para olarak Nasihat : Öğüt Nezaket : İncelik O Obje: Nesne Ofansif : Atak Offline : Çevrimdışı Ofis : İşyeri Ofset : Düzbaskı Okey(lemek) : Onay, onaylamak Oley : Yaşa! Online : Çevrimiçi Optima : En Uygun Optimist : İyimser Ordövr : Ön yemek Organizasyon : Düzen, düzenleme Orijinal : Özgün Otistik : İçe kapanık Otokritik : Özeleştiri P Paradigma : Değerler dizisi Parafe etmek : İmcelemek Part time : Yarım gün Plaza : İş merkezi Provokasyon : Kışkırtmak Provokatör : Kışkırtıcı Prömiyer : İlk oyun, açılış R Radyasyon : Işıma, ışınım Rakım : Yükseklik, yükselti Rakip : Yarışmacı Rampa : Yokuş Randevu : Buluşma Randıman : Verim Rapor: Yazanak Rasat : Gözlem Rastgele : Gelişigüzel Realite : Gerçek, gerçeklik Reflektör : Yansıtıcı Reyting : İzlenme oranı Rezervasyon : Yer ayırtma Roof : Çatı S Sabotaj : Kundaklama Sansür : Sıkıdenetim Sauna : Buhar banyosu Sav : Tez Seans : Oturum, kez, süre Sekreter : Yazman Sembol: Simge Sembolik : Simgesel Seminer : Topluçalışım Sempati : Cana yakınlık Sempatik : Sevimli, cana yakın Sempatizan : Duygudaş Senkron : Eşzaman Sentez : Bireşim Server : Sunucu Sezon : Sürem Show-Şov : Gösteri Showman : Gösteri adamı Simültane : Eşzamanlı Sirkülasyon : Dolaşım Sistem : Dizge Skandal : Utanca Skor : Sonuç Skor board : Sonuç tahtası Slayt : Saydam, yansı Slogan : Savsöz Software : Yazılım Solaryum : Güneşletici Sorti : Çıkış Sosyal : Toplumsal Sosyalist : Toplumcu Sosyolog : Toplum bilimci Sömestr : Yarıyıl, dönem Spesifik : Özgül Spesiyal : Özel Spiker : Sunucu Sponsor : Destekleyici Staj : Uygulamalı öğrenim, yetişim Star : Yıldız Start : Başlangıç Start Almak : Başlamak Stil : Biçem Stok : Yığım Stres : Gerilim Süper : Üstün, en büyük Sürpriz : Şaşırtı Ş Şantaj : Göz korkurtma Sark : Doğu Şekil : Biçim, tutum Şerh : Açma, ayırma Şofben : Su ısıtıcısı Şoför : Sürücü Şok olmak : Çok şaşırmak Şov : Gösteri Şovrum : Sergi evi Şube : Dal, kol T Taahhüt : Üstlenme Tahkim : Pekiştirme Tahlil : Çözümleme Tahliye : Salıverme Taklit : Öykünme Tali : İkincil Talk şov : Söz gösterisi Tansiyon : Kan basıncı, gerilim Tasarruf : Biriktirme, artırım Tatil : Dinlence Taviz : Ödün Tazminat : Ödence Tebliğ : Bildiri Tedavül : Geçerlik, sürüm Tekabül etmek : Karşılamak Teknik : Yol, yöntem Tekzip : Yalanlama Temyiz : Ayırt etme Teorem : Önerme Teori : Kuram Teorik : Kuramsal Terapi : İyileştirme Tercüme : Çevirme, çeviri Termometre : Sıcaklık ölçer Terör : Yıldırı Tesir : Etki Tesisat : Kurum, kuruluş Test : Sınama Tez : Sav Tezat : Çelişki, karşıtlık Tiraj : Baskı sayısı Torpil : Kayırma Totaliter : Baskıcı, bütüncül Trafik : Gidiş-geliş Trajedi : Ağlatı Transparan : Saydam Trend : Yönelme, eğilim Turizm : Gezim Tümör : Ur Türbülans : Ters akıntı U Ufuk : Çevren Uhde : Görev, sorumluluk ULTRAsonik : Sesüstü Uzuv : Örgen Ultraviyole : Morötesi Ü Ümitvar : Umutlu Ümmi : Okur yazar olmayan Ünite : Birim Üniversel : Evrensel Üniversite : Evrenkent, bilimtay Üstüvane : Silindir Üryan : Çıplak, yalın Ütopik : Hayali, düşsel Ütopya : Hayal, hayal ülke V Vazo : Çiçeklik Versiyon : Sürüm Vesaire : Ve benzeri Vesait : Araçlar Vestiyer : Askıyeri, askılık Video : İzlemece Vitrin : Sergen, sergilik Viyadük : Aşıt, kuruköprü Vize : Görüldü Vizyon : Ufuk, ileri görüş Vuslat : Kavuşma Vuzuh : Açıklık, aydınlık Y Yakamoz : Parıltı Yeknesak : Tekdüze Yekûn : Toplam Yevmiye : Gündelik Z Zaaf :Güçsüzlük, düşkünlük Zabıt : Tutanak Zamir : Adıl Zevat : Kişiler Ziraat : Tarım Zirve : Doruk --------- Kaynak: http://forum.donanimhaber.com/m_29701112/tm.htm
[Edited at 2015-07-21 09:46 GMT] ▲ Collapse | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER "TDK'dan yeni kelimeler: Grip oldu paçavra, katarakt oldu akbasma" | Jul 20, 2015 |
--Alıntıdır-- Türk Dil Kurumunca (TDK) oluşturulan çalışma grubu, eczacılık terimlerine yeni Türkçe karşılıklar bularak, ilk Türkçe eczacılık sözlüğünü hazırladı. Sözlükte, eczacılık terimlerine bulunan ilginç karşılıkların yanı sıra halk diline yerleşen sözcüklere de yer verildi. "Deterjan-kirgiderir", "otopsi-ölü açımı", "mazoşist-özezer", "katarakta-akbasma", "grip-paçavra hastalığı", "prezarvatif... See more --Alıntıdır-- Türk Dil Kurumunca (TDK) oluşturulan çalışma grubu, eczacılık terimlerine yeni Türkçe karşılıklar bularak, ilk Türkçe eczacılık sözlüğünü hazırladı. Sözlükte, eczacılık terimlerine bulunan ilginç karşılıkların yanı sıra halk diline yerleşen sözcüklere de yer verildi. "Deterjan-kirgiderir", "otopsi-ölü açımı", "mazoşist-özezer", "katarakta-akbasma", "grip-paçavra hastalığı", "prezarvatife-kaput", "prematüre-yarımca", "efervesana-fışırdayan" sözlükteki ilginç bazı yeni terimler arasında. TDK Başkanı Mustafa Kaçalin, "İlaç ve Eczacılık Terimleri Sözlüğü'ne ilişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eczacılık terimlerine dil birliğini ve terimlerin daha anlaşılır olmalarını sağlamak amacıyla yeni karşılıklar bulunduğunu belirtti. Çalışmanın, ilaç ve eczacılık terimlerine ilişkin kaynaklarda Türkçe karşılık bulunması konusunda görülen eksikliğin giderilmesine katkı sağlayacağına inandığını ifade eden Kaçalin, sözlüğün çalışma grubunda yer alan 11 öğretim üyesinin çabalarıyla hazırlandığını ve yaklaşık 12 yılda tamamlandığını söyledi. Kaçalin, sözlükte 12 bin terimin tanımları ve yönlendirmelerinin mevcut olduğuna işaret etti. Çalışmada birçok yabancı terime Türk dilinin kurallarına uyan yeni karışılıklar türetilirken, terimlerin Türkçe karşılıklarının kullanılmasına öncelik tanındığını anlatan Kaçalin, ancak kavram karışıklığına engel olmak için dile yerleşmiş, kökeni yabancı olan terimlere de yer verildiğini belirtti. Kaçalin, sözlüğün hazırlanış tekniği, düzenlenişi ve bütün eczacılık bilim alanlarını içermesi nedeniyle alanında "ilk ve tek çalışma" olduğunu kaydetti. SÖKLÜKTE YER ALAN İLGİNÇ YENİ KARŞILIKLAR İlaç ve eczacılıkla ilgili terimlere pek çok yeni Türkçe karşılığın bulunduğu çalışmada, günlük yaşamda sıkça kullanan kelimelere bulunan ilginç karşılıklar dikkat çekiyor. "By-pass"ın "köprüleme-aşırtma", "check-up"ın "tambakı", dedektörün "ararbulur", dezenfeksiyonun "bulaş savma" olarak isimlendirildiği sözlükte, "efervesan-suda eriyen tablet" yerine "fışırdayan", "endoskop" yerine "içgöreç" gibi karşılıklar kullanılıyor. Sözlükte, bazı tıp terimleri için belirlenen yeni karşılıkar ise şöyle: "-Biseksüel: Erdişi, Anksiyete: Kaygı, Aerosol: Püskürtü, Andropoz: Yaş Dönümü, Antidot: Ağugideren, Antienflamatuvar: Yangıgiderir, Atrofi: Körelme, Dejenerasyon: Yozlaşma, Depresyon: Çökkünlük, Deterjan: Kirgideren, Deodorant: Kokugideren, Diyaforetik: Terletici, Endoskop: İçgöreç, Fistül: Akarca, Filobotomi: Hacamat, Greft: Yama, Parfümeri: Itriyat, Migren: Yarım Baş Ağrısı, Nüks: Depreşme, Refleks: Tepke, Sendrom: Belirge, Halusinasyon: Varsanım, Uğunma: Katılma Nöbeti, Akut: İvegen, Kronik: Süregen, Benign: İyicil, Malign: Kötücül, Pürülan: İrinli, Radyoaktif: Işınetkin, Nazal: Burundan, Ürtiker: Dobaz, Makyöz: Düzgüncü-Yüzyapan, Grip: Paçavra Hastalığı, Ülser: Karha, Kürtaj: Kazıma, Dışkı: Kazurat, Epilasyon: Kılsızlaştırma, Traş Bıçağı: Kılkeser, Prospektüs: Tanıtmalık, Mazoşist: Özezer, Kabızlık: Peklik, Diş taşı: Kefeki, Korse: Sargaç, Diyare: Sürgün-Amel, Anestezi: Uyuşturum, Enjeksiyon: Şırıngalama, Radyasyon: Işıma, Prematüre: Yarımca, Agresif: Yayılgan, Astım: Yelpik, Epilepsi: Tutarık, Lokal Anestezi: Yerel Duyum Yitimi" ----------------- Kaynak: http://www.ahaber.com.tr/yasam/2014/08/03/tdkdan-yeni-kelimeler-grip-oldu-pacavra-katarakt-oldu-akbasma ▲ Collapse | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER "Öz Türkçeyi Anlamak Olanaksız mıdır?" | Jul 31, 2015 |
--Alıntıdır-- Yazan: Gökhan Çağlayan --------------------------------- Öz Türkçenin anlaşıl(a)madığı savı özleştirme karşıtçılarınca, kimi kez öz-Türkçecilerce dahi ileri sürülmektedir. Savlayan savını tanıtlamayla yükümlü olsa da, söz konusu savı çürütmek yararlı bulunacaktır. Okuyor olduğunuz deneme bu “çürütme” üzerine. İşe bir örnekle başlamada yarar görüyorum: Bilindiği üzere Türk s... See more --Alıntıdır-- Yazan: Gökhan Çağlayan --------------------------------- Öz Türkçenin anlaşıl(a)madığı savı özleştirme karşıtçılarınca, kimi kez öz-Türkçecilerce dahi ileri sürülmektedir. Savlayan savını tanıtlamayla yükümlü olsa da, söz konusu savı çürütmek yararlı bulunacaktır. Okuyor olduğunuz deneme bu “çürütme” üzerine. İşe bir örnekle başlamada yarar görüyorum: Bilindiği üzere Türk sağaltmanlık dili özleştirmeye en çok direnen alanlardan biridir. Bundan ötürü, örneğin büyük ölçüde Fransızca-, bir ölçüde İngilizce-kökenli sözcüklerle dolup taşan ot tanıtmalıklarını “uğraşı-dışı” bir kişinin anlaması güçtür. İşte, ben o tanıtmalıklarda yapılacak bir özleştirmenin anlamayı – sıradan kullanıcı/okur için – enikonu kolaylaştıracağı kanısındayım. Kanımı somut bir örnekle açıklamam gerekirse, yaygın biçimde kullanılan bir otun tanıtmalığından düşgele1 yaptığım bir alıntıyı, ardınca bu alıntının – gene kendi ürünüm olan − öz Türkçe çevirisini okurun ilgisine sunabilirim, sunayım. İlkin Koraspin-adlı otun2 tanıtmalığından bir bölümü okuyasınız: “Koraspin (100 mg) Enterik-kaplı3 tablet Asetilsalisilik asit Antiagregan Endikasyonları: Antitrombotik olarak; nonstabil anjina pektoriste ve risk altındaki (hipertansif, hiperlipidemik, diyabetik) kişilerde4 koroner trombozun önlenmesinde; miyokart reenfarktüs profilaksisinde; kardiyovasküler cerrahide, özellikle aortokoroner baypas ve arteriyovenöz şantlarda; postoperatif tromboz ve ambolinin önlenmesinde, geçici iskemik ataklarda ve inme profilaksisinde endikedir.5” Şimdiyse özdeş tanıtmalığın öz Türkçe çevirisini6 okuyasınız: Koraspin (100 mg) Bağırsaksal-kaplı sıkıt Sirke-söğüt ekşiti Topaklaşmaönler Gereklikleri: Pıhtılaşmaönleyici olarak; değişken göğüs boğağında, çekince altındaki (kan basınçları yüksek, aşırı yağ sayrısı, şekerli) kişilerde taçdamarsal pıhtılaşmanın önlenmesinde; yürek kası tıkanca depreşmesi koruyucu sağaltmanlığında; yürek-damar yarmanlığında, özellikle anaatardamar-taçdamar köprülemelerinde, atardamar-toplardamar bağlantılarında; işlemce-sonrası kan pıhtılaşmasının, damar tıkanıklığının önlenmesinde; geçici kan eksikliği tutulgalarında7, koruyucu inme sağaltmanlığında gereklidir. Şimdi, elinizi buluncunuza8 koyarak söyleyesiniz: Yukarıdakilerin hangisi daha anlaşılırdır? Demek örneğin “miyokart reenfarktüs profilaksisi” mi daha anlaşılırdır; yoksa “yürek kası tıkanca depreşmesi koruyucu sağaltmanlığı” mı?.. Kuşkusuz öz Türkçe, demek çağrışımsal sözcükler daha anlaşılırdır. Doğallıkla biz Türkler için… Yad söz(cük)lere alışmış, koşullanmış olmak bu gerçeği değiştir(e)mez. Anlaşılmazlığın kimilerinin işlerine gelmesi de… Yalnızca doğrular, gerçekler önem taşır anlayacağınız. Öz Türkçede bekinme9 doğruculuğun, gerçekçiliğin, giderek ülkücülüğün, yetkinciliğin bir gereğidir. Bu konuya ilişkin karşısavlarsa nesnel olmayıp bilimsel, ussal dayantılardan yoksundur. Dil çok-boyutlu, çokdüzlemli bir olgudur. Bundan dolayı, değme durumda, koşulda kullanılabilecek belirli bir dilin sözünü etmek olanaksız. (Öyle ki, kimi dilbilimciler – doğal olarak abartıyla – “dil” diye bir nenin var olmadığını söyler.). Şu kesindir: Dilin özlük oranı bağlam, ortam, seslen(il)en… etmenlerine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Demek örneğin yazı dilinde erinçlilikle10 kullanabildiğiniz, kullandığınız öz Türkçe birtakım sözcükleri, konuşma dilinde kimileyin kullanmayabilirsiniz. Ancak, bu, öz Türkçenin bir bütün olarak anlaşılmaz olduğu, bu nedenle geçersiz sayılması gerektiği anlamına gelmez. Genel dildeki özleşme özel dillere – şu ya da bu ölçüde – yansır. Nitekim yukarıda örnek olarak verdiğim sağaltmanlık dilinde bile – az da olsa – özleşme görülmektedir. Gene örneğin dilbilim dilindeki bütünsel diye nitelenebilecek özleşme, dilbilimin özleşmeye daha elverişli bulunmasından çok, dilbilimcilerimizin dil bilinçlerinin daha gelişkin olmasına yorulmalıdır. Ne olursa olsun; dilde özün yada yeğlenmesi anlamayı – kaçınılmaz bir sonuç olarak – kolaylaştırır. (Yadı öze yeğleyenlerin şaşılası durumunu çözümleme ayrıca yapılabilir, yapılmalıdır.) Öyleyse, bu denemenin başlığındaki soruyu şöyle yanıtlayayım: Öz Türkçeyi anlamak olanaksız değildir. Gerçekte öz Türkçe en anlaşılır dildir. Başka dilleri anlamak için ek bilgi gereklidir. Oysa öz Türkçeyi anlamak için Türkçeyi bilmek yeter. Öz benimsenir, yad yadırganır. Şimdiki durumda bunların tersleri olabiliyorsa, oluyorsa, suçlu öz Türkçe ya da öz-Türkçecilik sayıl(a)maz. Suçlu arayıp bulmak gerekiyorsa, özlerine yadlaşmış, yozlaştıkça yozlaşmış kişiler ile onları bu şaşılasılığa, giderek acınasılığa düşürmüş kimseler suçludurlar. “Öz Türkçe anlaşılmıyor, anlaşılmaz.” önermesi, özleştirme karşıtçılarının – kimi kez özleştirmeci (!?) bireylerden, kuruluşlardan dayanak alarak – öne süregeldikleri geçersiz mi geçersiz bir savdan özge bir nen değil. Doğrusunu isterseniz, tutunmuş öz Türkçe karşılıkları yeğleyerek pekiştirme, daha tutunmamış olanlarıysa kullanarak tutundurma değme Türkün “ödevler”idir. Türkçeyi, Türklüğü büsbütün yok etmeye çabalayanların el üstünde tutuluyor oldukları günümüzde bunu eyitmek nicelerinin tatlılarına gitmeyebilir, gitmez. Şu var ki, Güneş balçıkla sıvanmaz. Genelde doğrucular ile yanlışçılar, özelde öz-Türkçeciler ile özleştirme karşıtçıları savaşımlarıysa11 yaşam var oldukça sürecek. Yeğleme sizindir. ______________________________________ 1 1. Os. rastgele. 2 2. Özgün adı Coraspin. (Ot adlarını özleştirmek, en azından Türkçeleştirmek için, ilk ağızda bütünüyle “yerli” otların üretilmesi gerekmektedir. Buysa Türkey’de Türk araştırmacılarınca yapılan sağaltsal çalışmaların sonuçlarının gene Türk işleyimcilerince değerlendirilip üretim sürecine sokulmasını gerektirir. [Son evrede ota ad koyacak kişinin ya da kişilerin doğru dil bilinci edinmiş olmaları gerektiğiyse caba.]. Ne ki, varolan durumda, ot adlarında sesçil yazımın bile uygulanmadığına tanık oluyoruz.) 3 3. Buradaki çizgiciği ben koydum. 4 4. Özgün örüde yanlış olarak “hastalarda” denmiştir. 5 5. Bu bölümcenin yazımını düzeltme baskısında kaldım. Örneğin by-pass biçiminde yazılmış sözcüğü “baypas” olarak sesçil yazıma uyduruverdim. 6 6. Bu “dil-içi” çevirideki bütün sözcüklerin öz Türkçe olmadığını biliyorum. Gelgelelim söz konusu örü için daha çok özleştirme – şimdilik – olanaksız bulunuyor. 7 7. Tutulga: Os. atak, keşik, kriz, nöbet. (“Keşik” sözcüğünün Moğolca-kökenli olduğu anımsana.) 8 8. Bulunç: Os. vicdan. 9 9. Os. ısrar etme. 10 10. Erinçlilik: Os. rahatlık. 11 11. Buracıkta konu dışına çıkacağım için beni bağışlayasınız. Gelgelelim şunları da söylemem gerek: Savaşımı sevmiyorum. “Ülküsel” bir yuvarlağa doğruluk, güzellik ile iyilik egemen olur. Yeryüzü ülküsel değil; o ayrı. Bundan ötürü, savaşım kaçınılmaz. Gene de, savaşım verirken barışçıl, iyilikçi olmayı, kalmayı bilmeli. Dahası, benlikçilik gütmeksizin, işi kişiselliğe dökmeyerek, demek ülküler uğrunda savaşmak gerek. Yoksa savaşım yarardan çok, dokunca getirecektir. ------------ Kaynak: http://turkcesivarken.com/oz-turkceyi-anlamak-olanaksiz-midir/ ▲ Collapse | |
|
|
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER " Özleştirilen Sözcüğü İşitir İşitmez Añlamayı Umma Yanılgısı Üzerine" | Jul 31, 2015 |
--Alıntıdır-- Yazan: Gökbey ULUÇ -------------------------- Bir diliñ konuşucusunuñ çok olması, onu çok da önemli kılmaz. Türkçe için eñ çok konuşulan 5. dil dénir. Ağızlar da işiñ içine katılarak böyle duygusal bir göstergeye ulaşılmıştır. Böyle saymayı sürdürürsek, belki de adını ilk kéz işittiğiñiz Bengalce’niñ 8. sırada olduğunu görürüz. Bangladeş’iñ kamusal dili. Önemli mi? Bu bağlamda, bizim karşıda... See more --Alıntıdır-- Yazan: Gökbey ULUÇ -------------------------- Bir diliñ konuşucusunuñ çok olması, onu çok da önemli kılmaz. Türkçe için eñ çok konuşulan 5. dil dénir. Ağızlar da işiñ içine katılarak böyle duygusal bir göstergeye ulaşılmıştır. Böyle saymayı sürdürürsek, belki de adını ilk kéz işittiğiñiz Bengalce’niñ 8. sırada olduğunu görürüz. Bangladeş’iñ kamusal dili. Önemli mi? Bu bağlamda, bizim karşıdaşlarımız bilim yapılabilen diller olmalıdır. Özleştirme tabanlı dil gelişimine arka çıkmalı, nitelikli bir dil yaratma sürecine katkı sağlamalıyız. Özleştirme diyoruz ancak çoğu kéz de yanlış añlaşılıyoruz. Özleştirme akımındaki eñ büyük yanlış algılama, öne sürülen yéñi sözcüğün işitilir işitilmez añlaşılacak olmasıdır. Bu yanlış algı, yéñi sözcük türetmek isteyenleri belli bir sözcük öbeğiniñ çévresinde dolandırırken, konuşucuları da bilinen sözcüklerin dışına açılmamaya salık vérmektedir. Türkçe kökenli olması, onu ilk işittiğinizde añlayacaksınız añlamına gelmez. Öy sözcüğü Türkçe kökenli olup, zaman añlamına gelir. “Günde üç öyün yémek yénir” tümcesinde işlettiğimiz öyün sözcüğü de bu kökten gelir. Ancak çoğunluklu bu yanlış yazılır; öğün. Öğünmek ise apayrı başka bir sözcüğümüzdür. Bu yanlış üzerinde durmayacağım. Kişileriñ karşısına öy sözcüğü ile çıktığımızda, bizi yadırgıyorlar. Zaman añlaşılır da, öy añlaşılmaz déniyor. Ne édeceğiz peki? Karşımızda böyle bir soru duruyor? Dilimizi özleştireceğiz de, bunu günlük konuşma dilimizde, tüm toplumca bilinen sözcükler üzerinden mi édeceğiz? Kişioğlunda böyle bir algılama bulunmakta; yad sözcük yérine önerilen sözcüğü işitir işitmez kavrayacağını, añlayacağını, belleyeceğini sanmakta. İşiñ kötü yanı, yéñi sözcük türetmek isteyenlerin de büyük bir çoğunluğu bu yanılgıyı yaşamakta. Soñuçta ortaya, kısır bir döngü çıkmakta. Bundan kendine pay çıkaranlar da karşı durup, dilimizi kısırlaştırıyorlar, varsıllığımızı yok édiyorlar… gibisinden sözlerle kendilerinde güç buluyorlar. Dilimiz soñdan eklemeli bir dil diye, bütün yéñi sözcükleri de bu yolla üreteceğimiz yanılgısından kurtulmalıyız. Göz, gözlük, gözlükçü, gözlükçülük… Göz ile ilgili tüm kavramları göz kökü üzerine indirgememeliyiz. Konuşmak, danışmak gibi sözcüklere ek olarak aytmak sözünü de işlekleştirmeliyiz. Bu gibi biñlerce örneğimiz bulunmakta. Bizim amacımız, bilgi çağını karşılayabilecek bir dil yaratmaktır. Bizim amacımız, bilgi çağından soñra gelecek olan çağa, dilimizi işlek bırakabilecek özgücü vérmektir. Bunuñ için de, Türkçe’niñ bütün söz varlığından yararlanmalı, olası kısır döngüleriñ önüne géçmeliyiz. Sözcük dağarcığı kısıtlı, çok az okuyan, kendini geliştirmeyen kişileriñ göñlü olsun diye de, bu amacımızdan géri kalmayacağız. Görkemli bir ulusuñ, olağanüstü bir dili olmalı. --------- Kaynak: http://turkcesivarken.com/ozlestirilen-sozcugu-isitir-isitmez-anlamayi-umma-yanilgisi-uzerine/ ▲ Collapse | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER Kafaya taktıklarımdan... | Sep 24, 2015 |
Suare deyince daha mı güzeldi gece gösterimleri Ya müdde-i umumi? Daha mı saygındı savcı müddeiumumi iken? Ay varken kamere, deniz varken deryaya gerek mi vardı? Müselles-i mütesâviyü’ssâk eyn daha güzel bir ikizkenar üçgen miydi ki? Peki "penis" deyince daha mı güzelleşiyor/zararsızlaşıyor bu penis? Arapça Beytullah çok güzel bir ad mıydı? Hem Kuran'da geçiyor mu ki çocuğa konacak ad? Bir de bu va... See more Suare deyince daha mı güzeldi gece gösterimleri Ya müdde-i umumi? Daha mı saygındı savcı müddeiumumi iken? Ay varken kamere, deniz varken deryaya gerek mi vardı? Müselles-i mütesâviyü’ssâk eyn daha güzel bir ikizkenar üçgen miydi ki? Peki "penis" deyince daha mı güzelleşiyor/zararsızlaşıyor bu penis? Arapça Beytullah çok güzel bir ad mıydı? Hem Kuran'da geçiyor mu ki çocuğa konacak ad? Bir de bu var. Adım Arapça, Soyadım Türkçe. Almanlar, İngilizler, Fransızlar aşırsalardı binlerce sözcük Türkçeden. Henüz geç değil be, aşırın siz de. Ne gerek var schadenfreude'ye oh olsun deyin, oh çekin geçin. Licht demeyin, ışık deyin. Pozisyon ne demek arkadaşım pozisyon? Versiyon ne? Uydurup gitmişsiniz -siyon, -miyon diyerek. Ya yoğurt? Bunu aşırmışsınız bizden, aferin. Ama yanlış yazmışsınız nerede yumuşak g? ▲ Collapse | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER "konuşlanmak" | Dec 1, 2015 |
Türkçemizin son yüzyıllık macerasını, öncesini, sonrasını bu başlıkta incelemeye çalıştık. Elbette ki dilde yenileşme yanlısıyım. Öztürkçe sözcüklerin daha da çoğalmasından yanayım. Ancak türetme zevksizlikleri de olmuyor değil. Benim en kıl olduğum sözcük budur: "Konuşlanmak. konumlamak, yerleştirmek, konumlanma, konumlandırma vb. olabilirdi. Konuş konuş heyecanlı oluyor. | |
|
|
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER Adım Adnan olmayaydı ... | Dec 1, 2015 |
Adımı hiç sevemedim. Oğuzhan Gündüz Özdemir Demir Kartal Bunsuz Karaman Bozkurt Yazar . . . olsaydı herhalde severdim adımı. Arapça olmasaydı. Artık çok geç. | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER "ESKİ VE YENİ KELİMELERİN ANLAMLARI" | Dec 8, 2015 |
--Alıntıdır-- http://www.efzen.com/eski-ve-yeni-kelimelerin-anlamlari/ ---- ESKİ YENİ A abide anıt ablem belirge abluka kuşatım acayip yabancı acele etmek İvmek aceleci ivecen Acz (aciz) düşkü adabı muaşeret görgü adalet tüze adaptasyon uyarlama adapte etmek uy... See more --Alıntıdır-- http://www.efzen.com/eski-ve-yeni-kelimelerin-anlamlari/ ---- ESKİ YENİ A abide anıt ablem belirge abluka kuşatım acayip yabancı acele etmek İvmek aceleci ivecen Acz (aciz) düşkü adabı muaşeret görgü adalet tüze adaptasyon uyarlama adapte etmek uyarlamak adât ve ahlak töre adet alışkanlık, görenek adet sayı adli tüzel afaki şundan, bundan afiyet esenlik, sağlık afsun (efsun) büyü ahenk uyum ahenkli uyumlu ahenksiz uyumsuz ahiren son günler ahize alıcı, almaç ahlak aktöre ahlaki aktöresel aidat ödenti, kesinti aidiyet ilinti ait değin, ilişki, ilişkin ajan gizmen akis yankı akli ussal aksan dil, vurgu aksetmek yansımak aksiyon belit aktif etken, etki, eylemlemsel aktüalite Güncellik aktüel güncel alaka ilgi alakadar ilgili alarm uyandırı alelade olağan alem evren alemet belirti alev yalım aleyhtar karşıtçı amatör özengeç ambargo engelleyim amel edim ameli edimsel, kılgısal ameliye işlem amil etmen amme kamu amplifikatör yükselteç amud dikme amudi dikey anahtar açkı analfabet okumaz yazamaz analiz çözümleme anane gelenek anarşi kargaşa, düzensizlik ançuez hamsi ezmasi, hamsi sarması anlaşmazlık ihtilaf antet başlık antitez karşı sav antoloji seçki antreman alıştırım antrenör alıştırman antrepo ara koruncak antropoloji insanbilim araz belirti arkeolog kazıbilimci arzuhal dilekçe asa değnek asalet soyluluk asır çağ, yüzyıl asri çağdaş astronom gökbilimci aşk sevi atalet süredurum (Fizik) ati gelecek, ilerisi avans önödeme, öndelik ayna gözgü aynı özdeş ayniyet özdeşlik azap ezinç aza üye B bagaj taşıncak, taşıncaklik bahtiyar mutlu baki kalımlı bakir erdem bakire erden banliyö yörekent baraz büget bariz belirgin basit yalınç bazı bir takım, kimi bedbaht mutsuz, karayazgılı bedbin kötümser beddua ilenç, ilenme bedel karşılık bedhah kötücül beka kalım bekraunt artyetişim bereketli artağanlık beyanat demeç beyanname bildirge, bildiri beynelmilel uluslararası bibliyofil kitap seven bibliyografya kaynakça bilhassa özellikle bilvasıta dolaylı bina yapı bitap argın bitaraf yansız biyografi yaşam öyküsü bizzat kendi, kendin, kendim blokaj bekletim blöf ürkütmece bono ödence brifing özetlem buhar buğu buhran bunalım buldozer yerkürer burjuva kentsoylu burs öğrenmelik bünye yapı bürokrasi yazçiz bürokrat yazçizci C cahil bilisiz casus çaşıt cazibe Albeni, alım, çekicilik cazip alımlı, çekici cefa üzgü cehalet bilisizlik cehennem tamu celse oturum cemaat topluluk cemiyet dernek, toplum cephe alnaç, önyüz cereyan akım cesarettli yürekli cetvel çizelge, düzçizen cevap yanıt cevap vermek yanıtlamak cidar çeper cihaz aygıt cihet yön cinayet kıya, öldürü cins eşey cinsi eşeysel, cinsel ciro çevirim civar yöre cümle tümce Ç çaresizlik umarsızlık çek ödene D dair değin, üzerine damping düşürüm debdebe görkem defa kez def’aten birden defile giyim gösterisi define gömü deformasyon değiştirim dehşet yılgı dejenerasyon soysuzlsşma, yozlaşma dekor bezem dekorasyon bezemleme delil kanıt demogog halk avcısı demografi nüfus bilimi demokrasi elerki demokratik elerksel departman bölüm depo korunak depo etmek yığmak, biriktirmek depozit önödence dercetmek koymak, geçirmek derece aşama deşarj boşalım, boşalma deşifre etmek çözmek, sökmek devalüasyon değer düşürme devam sürek deveran dolaşım devet çağrı devir çağ, çevrim devre çevrim(fiz), dönem dilem ikilem direkt dolaysız direktif yönerge diyalektif eytişim doktrin öğreti doküman belge döviz istence(gösteride) dua yakarış, yakarma düşman yağı E ebedi ölümsüz, sonrası, bengi edebi yazınsal edebiyat yazın efkarı umumiye kamuoyu, halkoyu egoist bencil ehemmiyet önem ehil yeterli ehliyet yeterlik ekonomi tutum ekonomik tutumsal ekseriya çoğun, çoğu kez, çoğu zaman ekseriyat çoğunluk, oy çokluğu ekskavatör yerkazar ekstra özüt el’an şimdi, bugünlü günde elastiki esnek elastikiyet esneklik elbise giysi elit seçkin emin güvenilir, güvenli emir buyruk, komut emniyet güvenlik, güvenirlik emparyalist sömürgeci emperyalizm elkoyuculuk, buyuruculuk empresyonist izlenimci emretme buyurma endikatör gösterge endirekt dolaylı endişe kaygı endüstri işleyim enerji erk, güç, güre enerjik gürel, güreli enfreruj kızılötesi enkaz yıkıntı enstruman araç, çalgı entern yetişici (hekimlik) entresan ilginç, ilgi çekici erozyon aşınma esaret tutsaklık esas asal esef etmek acınmak eser yapıt, yaratı esir tutsak eskiz taslak esrarlı gizemli estetik güzel duyu eşantiyon örneklik eşel mobil oynak ölçü etraf çevre, dolay evham kuruntu ezeli öncesiz ezilet özgü F faal etkin faaliyet etkenlik fabrika yapınak fabrikasyon yapınış fabrikatör yapınman facia ağlatı fakir yoksul fakirlik yoksulluk faktör etman fal bakı fani kalımsız fantezi düşlem faraziye varsayım fark ayrım farklı ayrımlı farksız ayrımsız farz etmek varsaymak fatura satmaca fayda yarar faydalanma yaralanma faydalı yaralı fazilet erdem fedakar esirgemez, özverili, özgeçili felaket yıkım ferman buyruk, buyrultu fert birey fetiş tapıncak fevkalade olağandışı, olağanüstü feza uzay fikir düşünü, düşüncel filhakika gerçekten finanse etmek akçalamak form biçim fren durduraç frigotik soğutmalı fuel oil yağyakıt, sıvıyakıt fultaym tamgün füsun büyü G gafil aymaz gaflet aymazlık galibiyet yengi garanti güvence garip yabansı gaye amaç, erek gayret çaba gayri ihtiyari istemsiz gayri muayyen belgisiz, belirsiz gayri muntazam düzensiz gayri mümkün olanaksız gayri müsavi eşitsiz gayri samimi içtensizlik gayri tabii olağandışı, olağanüstü gazete günce gıda besin grafik çizge grev işbırakımı, bırakım greyder yerdüzler güruh tayfa, takım, bölük H haberleşme bildirişim, yazışma hacim oylum hadise olay hafif yeğni hafıza bellek hakem yargıcı hakikat gerçek hakim bilge hâkim başat, egemen, yargıç hakimiyet başatlık, egemenlik hal çözüm, durum hal çaresi çözüm yolu hal şekli çözüm yolu halletmek çözmek hamle atılım hararet ısı hareket etmek devinmek hars ekin has özgü hasıl olmak üremek hasım yağı hasret özlem hassas duyar, duyarlı hassasiyet duygan, duygulu, duyarlık hasta sayrı hastalık sayrılık hat çizgi hata yanılgı hatip konuşmacı hatıra andaç, anı hatırlama ansıma hatırlamak ansımak hayal düş, görüntü hayal etmek düşlemek hayali düşsel, imgesel hayat dirim, yaşam hayati dirimsel, yaşamsal hayret şaşkı haysiyet onur, özsevi haysiyetli onurlu haysiyetsiz onursuz hazım sindirim hazine gömü hedef erek hediye armağan helelozni sarmalı (fizik) hemcins türdeş hemfikir düşündeş, oydaş hercümerç karışıklık, kargaşalık heterojen ayrışık hevesli özenci heyecan coşku heyet kurul heykel yontu heykeltraş yontucu hibe bağışlama hicret göç, göçme hikaye anlatı, öykü hikaye etmek öykülemek hile aldatıcı his duygu hisse pay hissedar paydaş hissetmek duymak, sezmek hissikablevuku önsezi hitabe söylev hiyerarşi aşama, sıradüzen hobi düşkü hodbin bencil holding tüm ortaklık homojen benzeşik homoseksüel eşcinsel hukuk tüze hukuki tüzel hulasa etmek özetlemek hurafe boşinan husumet yağılık hususi özel hususi teşebbüs özel girişim hususiyet özellik huzme demet hücre göze (biyoloji) hücum saldırı, atak hücum etmek saldırmak hükmi şahıs tüzel kişi hüküm yargı hümanist insancı, insancıl hür erkin hürmet saygı hürriyet özgürlük hüviyet kimlik İ ibadet tapınç ibadet etmek tapınmak ibret öğrenek icap (ettirmek) gerektirme icap etmek gerekmek icat buluş icra etmek uygulamak, yürütmek içtimai toplumsal idare yönetim idare heyeti yönetim kurulu idareci yönetici idari yönetimsel iddia sav iddia etmek savlamak ideal ülkü, ülküsel idealist ülkücü ididal ılımlılık, ölçülülük idrak algı idrak etmek algılama, anlamak ifade anlatım, deyiş iflas batkı ifraz salgı iftira kara çalma, karacılık ihmal etme savsaklamak ihmalkar savsak ihracaat dışsatım ihsan kayra ihtar uyarı, uyarma ihtimal olasılık ihtimam özen ihtiras tutku ihtisas uzmanlık ihtişam görkem ihtiyaç gerekseme ihtiyari istemli ihtiyat sakıntı ihtiyatkar sakıngan ihtizaz titreşim ikametgah konut ikaz uyarı, uyarma ikmal bütünleme iktibas aktarma, alıntılama iktidar erk iktifa etmek yetinmek iktisadi tutumsal iktisat tutum ilahi tanrısal ilahiyat tanrı bilim ilan duyuru ilga etmek varlığını kaldırmak ilham esin ilham almak esinlenmek illegal yasadışı illüzyonist gözbağcı ilmi bilimsel iltica sığınma iltica etmek sığınmak iltihap yangı, irin ima anıştırma ima etmek anıştırmak imaj görüntü, imgel imal yapım imalatçı yapımcı imalathane yapımevi iman inan, inanç imkan olabilirlik, olanak imkansız olanaksız imla yazım imtihan sınav imtiyaz ayrıcalık inat direnim indeks dizin infaz yürütüm inhiraf açılım inhisar tekel inkar yadsıma inkar etmek yadsımak inkilap devrim inkişaf açınma, gelişim, gelişme insiyak içgüdü insiyaki içgüdüsel inşaat yapı intiba duyuş, izlenim intihap seçim intizam düzen, düzenlilik iptidai ilkel irade istem, istenç irsi kalıtsal irtibat bağlantı irtica gericilik irticalen doğaçtan, doğaçlama isim ad ispat kanıtlama ispat etmek kanıtlamak istatistik sayılama istibdat baskı, zorbalık istida dilekçe istidat anıklık istifa çekilme istifade ası, yarar istifade etmek yararlanmak istihbarat danışma, haber alma istihlak tüketim, yoğaltım istihsal üretim istikamet doğrultu, yön, yönelti istiklal bağımsızlık istila salgın istimlak kamulaştırma istisna ayrallık, kural dışı istişare danışma isyan başkaldırı işaret im, belgi, belirti işaret etmek imlemek, göstermek ithalat dışalım itibar saygınlık itikat inanç itilaf anlaşma itimat güven, güvenirlik itina özen itinalı özenli itiyat alışkı, alışkanlık itiyat alışkanlık izah açıklama, anlayış izale (etme) giderme, yoketme izdiham yığılaşma izolasyon yalıtım izole etmek yalıtmak izzeti nefis onur, özsevi J jeneratör üreteç (Fiz) jeolog yerbilimci jeoloji yerbilim jurnal giz iletim jüri seçici K kabiliyet yetenek kabir gömüt kabus karabasan, ağırlık basma kadar değin, dek, denli kademe aşama kader alınyazısı, yazgı kaderci yazgıcı kafi yeter, yeterli kafiye uyak kaide kural kainat evren kalifiye nitelikli kalite nitelik kaliteli nitelikli kamera sinealıcı kamp dinlenek, toplanak kampanya savaşım, alım-satım dönemi kamyon yüklet kanaatkar yetkin kanande akıncı kanun yasa kanuni yasal kaparo güvenmelik kapital anamal kapitalist anamalcı kapris özenç karakter ıra kare dördül kati kesin katip yazman katiyen kesinlik katliam kırım kaybetme yitirme kaybolmak yitmek kayıp yitik keder üzünç kelime sözcük kemiyet nicelik kere kez kesafet yoğunluk kesif yoğun keşif bulgu keyfiyet nitelik kifayet yeterli kifayetli yeterli kifayetsiz yetersiz kısım bölüm kıstas ölçek, ölçüt kitabe yazıt kıyafet giyim kıyas örneksel kıyas ölçme, benzetme kıyaslama karşılaştırma kollokyum konuşu komedi güldürü komedyen güldürmen komisyon yarkurul kompleks karmaşık, karmaşa komplike karışık komplo gizdüzen komposizyon düzen konferans konuşma konfeti saçı kongre kurultay konserve saklanca konsorsiyum genortaklık konsültasyon danışım kontekst bağlam kontenjan saptanca kontrat sözleşme kontrol denetim kontrol etmek denetlemek konvoy katar kooperatif birleşke koordinasyon eşgüdüm, ortakgüdüm koordine etmek eşgüdümlemek, ortakgüdümlemek kortej alay kostümlü parti giyimli eğlenti kramp kıraç kreasyon yaratı kredi yerenek, saygı kritik eleştiri, tehlikeli sonuç kriz bunalım kudret erk (Fiz) erke, güç kumanya azık kupür kesik kur’a çekmek ad çekmek kuvöz yaşanak kuvvet güç küfür sövgü kültür ekin L laboratuvar deneylik lahiya tasarı lakaydi ilgisizlik lanet kargış lanet etmek kargışlamak lazım gerekli, gerek liberal erkin, erkinikçi liberalizm özel girişimcilik lider önder likid sıvı lisan dil lokavt işkapatım lügat sözlük lütuf kayra lüzum gerekli, gereklik lüzum hasıl olmak gerekmek lüzumsuz gereksiz M mabet tapınak macera serüven madde nesne, özdek maddi özdeksel, tensel mafsal eklem mağlubiyet yenilgi mahalli yerel, yöresel mahdut sınırlı, sayılı mahiyet nitelik mahrek yörünge mahrum yoksun mahsul ürün mahzur sakınca makam orun makbuz alıntı malum bilinen malumat bilgi malzeme gereç mana anlam manasız anlamsız manevi içsel, tinsel mani engel manzara görünüm, bakacak marifet bilgi masraf gider matbu basılı matbuat basın materyalist özdekçi materyalizm özdekçilik mazbata tutanak mecbur yükümlü mecburi zorunlu mecburiyet yükümlülük, zorunluluk meçhul bilinmeyen medeni uygar medeniyet uygarlık mekan yer meleke yeti, yordam melodi ezgi memnun olmak gönenmek, kıvanmak memnuniyet kıvanç, sevinç memur işyar, işgören, görevli menfii eksi (tıp), olumsuz merasim tören merhamet acıma mesaj ileti, bildiri mesela sözgelişi, örneğin, sözgelimi mesele sorun mesken konut meslek öğreti (Felsefe), uğraş mesul sorumlu mesuliyet sorumluluk mesut mutlu metafizik doğa ötesi methiye övgü metot yöntem metro altulaşım metropol anakent, başyurt mevcudiyet varlık mevcut var mevzu konu mevzubahis söz konusu meydan alan meyil eğilim, eğim, özlem mezar gömüt meziyet artam mikyas ölçek militan vurucu milli ulusal minimum azın miras kalıt misafir konuk misal örnek mısra dize mistisizm gizemcilik mizansen oyun düzeni, sahneye koyma modern çağıl, çağdaş monoton tek düze montaj kurgu monte etmek kurmak, kurup takmak moral içgücü muadil denk, denktaş muafiyet bağışıklık muamele işlem muasır çağdaş muayene etmek sınamak, yoklamak muayyen belirli mucit bulucu, türetmen mucize tansık muhabere iletişim, yazışma muhacir göçmen muhafazakar tutucu muhalefet karşıcılık muhit çevre muhit ortam muhtaç olmak gereksemek muhtar özerk muhtelif ayrışık muhtemel olası muhteşem görkemli muhteva içerik mukabil karşılık mukadderat yazgı, alın yazısı mukamele karşılık mukavemet direnç, direnme mukayese karşılaştırma muntazam düzgün mutaasıp bağnaz muteber saygın mutemet güvenilir kişi mutlak salt muvazene denge mübadele değişim mübarek kutlu mücadele savaşım müdafaa savunma müddet süre müessese kurum müessir etken, etkili mühim önemli müjde muştu mükafaat armağan, ödül mükellef yükünmlü mükellef yükümlü mükemmel yetkin mülkiyet iyelik mülteci sığınmacı mümbit bitek, verimli mümkün olabilir münasebet bağıntı münderecat içindekiler münekkit eleştirmen münhani eğri müphem belirsiz müsabaka yarışma müsamaha hoşgörme müsamere gösteri, sazlı sözlü eğlenti müspet olumlu müstenkif çekimser müstesna ayrıksı, ayral, ayrı müşahit gözlemci müşerref olmak müşfik sevecen müşterek ortaklaşa mütareke bırakışma müteharrik devingen mütenazır bakışan, birbirinr bakan mütercim çevirmen mütevellit doğmuş, doğan, ileri gelen müttefik bağlaşık müzakere görüşme N naçar umarsız nadir azrak nakil iletme nakliyat taşıma namzet aday nasihat öğüt natamam bitmemiş, eksikli natüralizm doğacılık natürmort ölüdoğa nazari kuramsal nazariye kuram nazım koşuk nebat bitki neolozizm yeni tüketim nesil kuşak nesir düzyazı neşriyat yayın netice sonuç nevale azık nizam düzen nomanklatör adlar dizisi norm ölçü normal düzgüsel (Fels) nöbet keşik nötr yansız, etkisiz nutuk söylev nüfuslu sözü geçen O objektif nesnel obstrüksiyon engel odyo vizer gör-işit oportinist günoğlu optimist iyimser organizasyon örgütlenme orijin köken oryantalist doğu bilimci otobüs genbinit otokton yerli otomat özdevimsel otonom özerk otonomi özerklik otopsi gözlegörü otorite yetke otostop durbinit Ö ömür yaşam P panel açık oturum panik ürkü pansiyon barıncak parantez ayraç pasaport geçişlik pasif eylemsiz psikanaliz ruh çözümü R rabıta bağlantı radikal köktencilik radyasyon ışınım rağmak karşın rakım yükselti randevu buluşma rapor yazanak rasat gözlem rasyonalizm usculuk rasyonel ussal reaksiyon tepki reaktör yazımcı realite gerçek, gerçekçilik reanimasyon canlandırma redaksiyon yazımlama reel gerçek refah gönenç reform düzeltim regülatör düzelteç regüle etmek düzenlemek reha kurtuluş, kurtulma rekolte toplam ürün rekor erişim rekortmen erişmen repertuvar sorumluluk restorasyon onarım revalüasyon değer yükseltimi revizyon gözden geçirme reyon sergen rezerv biriki rotatif döner-basar rüşt ergenlik rütbe aşama rüya düş S sabit durağan sade arı, yalın safha evre, aşama, kesim sahip iye sahiplik iyelik sahte düzmece sakin dingin, dural salim esen samimi içten samimiyet içtenlik sansür sıkıdüzen sarahat açıklık, belginlik sarih açık, bergin sathi yüzeysel sebat direşim sebep neden sefer kez seka anlak, anlayış sekreter yazman sekte durgu sektör kesim selahiyet yetkin self-servis buyur-al sema gök, gökyüzü sembol im, simge sembolik simgesel semere verim sempozyum bilimsel toplantı sentetik bileşik sentez bireşim serbest özgür serdetmek ileri sürmek serlevha başlık sermaye anapara serzeniş çıkışma, başa kakma seviye düzey seyahat gezi seyyah gezgin seyyar gezici sezon sürem sıhatli sağlıklı, esen sıhhat esenlik sihir büyü sihirli büyülü silüet karaltı simetri bakışım simetrik bakışımlı sır giz sırf salt sistem dizge sistematik dizgesel sistemli dizgisel siyasi siyasal slogan savsöz, çarpıcısöz sohbet söyleşi sosyal toplumsal sosyalist toplumcu spekülasyon vurgunculuk spitualist tinseler staj yetişim stajyer yetişmen standardize ölçüm statik durağan statüko sürerdurum stil yoldam stok yığın sual soru subjektif öznel suistimal kötüye kullanma, yolsuzluk sulh barış suni yapay sükut susku sükünet dinginlik, durallık sürealizm gerçeküstücülük Ş şaheser başyapıt şahsi kişisel şaibe leke, kir şair ozan şart koşul şartlanmak koşollanmak şeffaf saydam şehir kent şehvet kösnü şekil biçim, örnek şekilcilik biçimcilik şey nesne şiddet azış, yeğinlik şifre gizyazı şifrelemek giz yazıya çevirmek şikayet yakınma şoför sürücü şuur bilinç şüphe kuşku T taarruz saldırı taassup bağnazlık tabaka katman tabii doğal tafsilat ayrıntı tahakkuk gerçekleşme tahayyül etmek imgelemek tahkikat soruşturma tahmin kestirme, önkestirme tahsil öğrenim tahsisat ödenek, karşılık takaddüm öncellik takat güç takibat kovuşturma takip etmek izlemek, kovuşturmak taklit yansılamak, öykünmek takribi yaklaşık taksim bölme taktim etmek sunmak talep istek tali ikincil talimat yönerge tamim genelge tamir onaraım tansiyon gerilim, kan basıncı tanzim etmek düzenlemek tarafsız yansız taraftar yandaş tarif tanım tarif etmek tanımlamak tarz biçim tasarruf artırma, tutum, kullanım tasavvur tasarım tasdik onay, onaylama tasvip etmek onamak, uygun bulmak tatbik uygulama tatbiki uygulamalı tatil dinlence tatil etmek boşlamak, işletmemek, durdurmak tatmin doyum, doygunluk tatmin doyurmak tatminkar doyurucu tatminkar doyurucu taviz ödün tavsiye öğüt, öğütleme tayin atama, belirleme tebliğ bildiri tecavüz saldırı techizat donatım tecil erteleme tecrit soyutlama tecrübe deneyim, sınama, deney tedbir önlem tedbirli önlemli tedricen azar azar, yavaş yavaş tedris öğretim tedvir etmek yönetmek teferruat ayrıntı (lar) teferruat ayrıntılar tefrik ayrım tehlike çekince tekabül tekamül evrim teklif öneri tekniker uygulaman teknisyen uygulaman teknoloji uygulayımbilim teknotrat uyguyımcı tekrar yineleme teksif etmek yoğunlaştırmak, koyulaştırmak tekzip etmek yalanlamak telaffuz söyleyiş, söyleniş teledinamik uzdevimsel teleferik uzaşar telefon seslek telegraf uzyazar, uzyazım telekomand uzgüdüm teleks uzyazım telemekanik uzaktarım telemetri uzölçer teleobjektif uzmercek telepati uzsezim, uzsezinim teleskop uzgözlük teletayp uzayazım televizyon uzgöreç, uzgörüm temas değinme, değinim teminat güvence teneffüs solunum tenkit eleştiri tenvir aydınlatma tenzilat indirim teori kuram teorik kuramsal tereddüt etmek duraksamak terkip bileşim terminoloji terimler dizgesi terör yılgı, yıldırı terörist yıldırgan tertip düzen, düzenleme tesadüf rastlantı tesisat döşem tespit etmek saptamak teşebbüs girişim tetkik incelem tevhit birleştirme tez sav tezahürat gösteri tezat karşıtlık ticaret tecim tolerans hoşgörü trajik ağlatısal tranformatör değiştirgen transfer aktarma, geçirme transplantasyon örgen aktarımı travers tabanlık turist gezgin turistik gezinsel turizm gezim turne gezme, gezim U ufuk çevren umumi genel unsur öğe Ü ümmi okumamış ünite birim ünsiyet alışıklık, tanışıklık V vantilatör yelleç vasıf ayırt, nitelik vasıta araç vazgeçmek caymak vazife görev vaziyet durum, konum vazo çiçeklik vecibe ödev vehamet korku, tehlike veraset kalıtım, soyaçekim veya yada vicdan duyunç viratör sarsaç viyadük aşıt vize görüldü vizite görüm, görüm parası Y yahut yada Z zabit subay zabitan subaylar zafer utku zan sanı zarar dokunca zaruret yoksulluk, zorunluk, zorunluluk zaruri zorunlu zaviye açı zayi yitik zevk beğeni zihin an zihniyet düşünce
[Edited at 2015-12-08 02:53 GMT] ▲ Collapse | | |
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:15 Member (2007) German to Turkish + ... TOPIC STARTER |
Pages in topic: < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16] > |